“Mustafa Suphi ve arkadaşlarının yok edilmeleri karşısında Sovyetlerin ve Komintern'in takındığı tavır dünya solculuğunun gelişme süreci bakımından da çok önemli bir başlangıç noktası olmuştur. Bu olayda sosyalist anavatanın dış politika çıkarlarıyla bir kardeş partinin varlık sorunu çatışmış ve komünistler bir tercih yapmak zorunda kalmışlardı. Mustafa Kemali tutmayi seçmiş olmaları, sonradan (özellikle Troçkistler tarafından) Stalin'e izafe edilen bir fırsatçılık kalıbının ilk örneğini vermiştir. Oysa, bu siyaset kararı alındığı zaman, Lenin resmen ve fiilen Sovyet devletinin başında bulunuyordu."