Bu öykü ,dünya liderlerinin kendisine hayır demesine izin vermeyen ve hiçbir zaman vazgeçmeyen sıradan bir kızın ,sıra dışı cesaretinin,kararlılığının öyküsüdür.
İki Birminghamlı kız,Nadia ile Zana, Yemen e babaları tarafından tatile gönderileceklerini zannediyor harika sahiller görmeyi ,eyersiz ata binmeyi ve deve yarışlarını izlemeyi umut etmişlerdi.Her şey babalarının Nadia yı tatile gönderme isteğiyle başlarken abla Zana nın kardeşini yalnız bırakmamak için tatile beraber gitme isteğiyle başlamıştı. Baba ilk olarak Yemenli arkadaslarına emanet ederek Zana yı göndermişti .Hemen ardından Nadia gidecekti.Zana Yemen e vardığında Mokbana bölgesindeki kabile köylerinden biri ile evli olduğunu öğrendi. Babası para karşılığı evlenmeleri için kızlarını iki delikanlıya satmıştı resmen .Kâbusun tam ortasında çaresiz kalan abla Zana annesine mektup yazıp olanları anlatmış Nadia yı göndermemesi için uyarmıştı ama o mektup sahibine ulaşamadan Nadia, ablası ile aynı kaderi paylaşmıştı.Bu Orta Çağ kurallarının hüküm sürdüğü dünyada ,kadınların neredeyse hiç hakkı yoktur.Erkek egemen bir toplumda ,baskı ve şiddet görerek yaşamak zorunda kalırlar ta ki annelerinin durumu öğrenip zorlu mücadeleye girişene kadar. Bu mücadele zorlu ve meşakatlidir.Kızlar kurtulabildi mi ?Yıllar onlardan neler götürdü?Vazgeçmek zorunda oldukları en değerli varlıkları nelerdi?Hepsi kitabımızda.
Genç kızların yürek parçalayan ,çağdaş köleliğin gerçek yaşam öyküsü.
Hâlâ dünyanın bilinmeyen bir yerinde bizim bilmediğimiz böylesine harcanmış hayatların olması ne acı.Kadın olmak her coğrafyada zor dedirtti yine.
✔ Bu dünya korkunç, tehlikeli, ilkel bir dünyadır.
✔ Erkeklerin baskın olduğu bu yerde, kadınlar yaşamın içinde kaybolduklarını kabul etmişlerdir. Dokuz yaşında tanımadıkları bir erkekle evlendirilebilir veya evlerine su getirmek için her gün kuyuya gitmek amacıyla kilometrelerce yürüyebilirler.