Gönderi

isterler, çocuklar, ölmez
Ben biraz geç kalmıştım sen biraz erken gelmişsin.Bagışla beni nefesimi kıskanıp da küsen rüzgâr.Bir çocuğun elinden yeryüzünü almak gibi birşey bu.Bir çocuğun gözlerinden gökyüzünü sökmekle eşdeğer.Çocuksam, pek şımarıksam bölmüşler demektir uykumu.Uyumuyormuşum, yol yorgunlu- ğuymuş yalnızca meğer.Ben biraz geç kalmıştım sen biraz-erken gelmişsin. Bağışla beni nefesimi kıskanıp da küsen rüzgâr. Hoşçakal, içimdeki martı komaya girdi.Hoşçakal, yalnızlığımı bir ben bile- yim istiyorum artık.Dudaklarını özleyeceğim.Bütün kapıları kapatıyo- rum. Hoşçakal, dünyanın ebesini aramaya çıkıyorum.Hoşçakal, sizden vaz- geçiyorum.Hoşçakal, benden ne istediniz bu kadar; bu kadar yanılttınız, kandırdınız, üzdünüz, kullandınız ve attınız.Hoşçakal, senden korkuyorum şimdi.Beni biraz daha azarlayacağından, canımı acıtacağından çekiniyo- rum.Sıfınn altına indi kalbim.Hüzünden taşaklarım büzüştü, aleni kısırım senin yüzünden.Çocuğum olmayacak, belki bu şehre bir sinema bile gelme- yecek.Bütün kedileri cırmıkladım.Sakın gülümseme! Hoşçakal, otobüse bi- necek param bile yok.Yürüye yürüye öleceğim.Her insanın garip intihar ta- sarıları vardır, bilirsin.Ben yürüye yürüye intihar edeceğim.Kendimi kuduz köpeklere ısırtacağım.Beyaz çoraplarım kirli ve delik: gurur duyuyorum bu- nunla.Düzenin .mına koymaya kararlıyım. İktidarda kavşağından sapacağım ecele.Hoşçakalın çocuklar, gözlerinizi özleyeceğim.Kötü Aşk'ı özleyece- ğim. Haftasonu birşeyler yapmayı düşünmeyi özleyeceğim.Bir gün yanına uzanıp sana sarılıp uyuklamak üzerine kurduğum monokrasiyi özleyece- ğim, pişmanım, ben gidiyorum.Hoşçakal yüregim.Hoşçakal ormanım.Ben, ormanından kente inen bir kurt gibi, yapayalnız gidiyorumArtık ne orma- na ne de kente aitim.Alev almış bir hayvan gibi koşmak istiyorum.Jim çağır beni: Silvia, oraya geliyorum, haklıymışsınız, öğrendiklerimin beni nasıl da yanılttığını hatırlayamıyorum.Bir haksızlık gibi ortadayım.Ben biraz geç kal- mıştım sen biraz erken gelmişsin.Kavuşamıyoruz. Kolunla yastığın arasına sıkışmış limanyüz'üne sığınmış bakışlarının bana dair bir fren sistemi olabilir miydi ki zaten.Marc Almond'dan Somethings Götten Hold Of My Heart. Elton John'dan Daniel, Queen'den Innuendo, Si- mon and Garfunkel'dan The Boxer çalsın sırayla.Ben 'şimdiuzaklardasıngö- nülhicranladoldu'diye bir şarkı söyleyecegim.Hey bir daha çal Sam diyece- gim.Sam, o şarkıyı bir kez daha çalmayacak.Sam, o şarkının sözlerini, nota- larını çoktan unuttu anlıyor musun..Hayır! Hayır! Hiçbir bok anlamıyor- sun.Sütliman hayatının kargatulumba dönüm noktaları yokçünkühiç.Şah- sen beni böyle bırakıp bırakıp uzaklaşmalarınızı pekiyi değerlendiriyo- rum.Not alıyorum hepsini.Kötü Aşk, bunları açıklamasın.Ne farkeder?
·
67 görüntüleme
nuto okurunun profil resmi
Nerede bizim billur kahkahalarımız? Tanrının iççamaşırlannın kokusunu barındıran ılık sevişmelerimiz? Birbirine karışırken can çekişen spermleri- miz nerede? Bizim masalımızdaki Anka Kuşu'nu kim vurdu?Çünkü as- la. Hoşçakal, Küçük Prens-Hoşçakal.Tom Sawyer-Hoşçakal, Pinokyo! Kızmı- yorum hiçbirinize.Ben bir peygamber gibi kendime iniyorum.Ben iner in- mez bu kuyuya, çekin ipi yukan, sıkın, gerin-asılı kalayım bu ilmiğin ucun- da.Sallanayım, sallanayım, sallanayım salıncaktan inmek istemeyen küçük birfilozofçocuk gibi. Mesela yüz tane Akineton.Mesela yüz tane fantazi.Me- sela yüz tane Kötü Aşk! Seni rüyamda gördüm: siyah bir anforaydın.İçinde, üstünde eski sevgilile- rinin yüzlerinin kabartmalarının olduğu, paslı madeni paralar buldum. Oysa tasarlanmamış bir yüzün var senin, saklanılmış bir fısıltının sızması gibi apaçık ağızlardan nemli bedenimin vasıfsız bırakılışına beni umutlan- dınşının acayip güzel ve acayip kötü tarafları, aklında olsun! Oysa tasarlanmamış bir yürüyüşün var senin, inan doğrudur bazı hayvan- ların ruhlarının olduğu ve ölümlerinin göğe yazılacağı gecelerde seni sah- neleyip ellerimi önce göğsümde gezdirip sonra kaşıklanma doğru iteceğim, aklında olsun! Oysa tasarlanmamış bir intihann var senin, bir terastan başlayıp yatağım- da, kavgamda, çarpan yüreğimde, kalemimde biten düşüşünün o şehzadele- re yakışan gülümsemesi.Yakışır Sana Beni Terketmek, titreyen kirpiklerine tutunup duran ürkek bir maymun gibi gözlaşlann, gözyaşlarımdır,aklında olsun! Oysa tasarlanmamış bir toplamın var senin, yazmayı öğrenip okumayı sö- kememiş bir yavru tanrısın sanki bir gece tutuklanıp evden alınmış, nakil aracıyla ücra yerlere doğru yola çıkan.Fıkra anlatsam ağlıyorsun.Nesin sen? Yanıt ver, sinekler sevişmeyi sevmezler, aklında olsun! Oysa tasarlanmamış bir bırakışın var senin, içimi boşaltıp götüren karanlı- ğın o cesetlerle süslü bir bayram kasabasına giren soğuk namlulu haydutla rina uygun masumiyeti, sevgilimsin diye söylemiyorum, ölsen leşin sayılı- rım, aklında olsun! Oysa tasarlanmamış bir sevenin var senin, alkolle dövüşen, alkolle tekme- tokat, alkole küsen, alkolün memelerinden kan ve meni emen, alkolden ha- mile bir adamım ben, adamınım senin suçüstü sevişmelerimizde, sahile vur- duğun çağda çıkacağın ve ayak basacağın ilk körfezim, diz çöküp öpeceğin toprağım ben, öp beni, kimyasal maddelere bula, şişir beni, cam yap, kır ar- dından, sırçalarımı öp bu kere, senin elinde kınlan bir cam bebeğim çünkü ben, aklında olsun! Çek silahını vur beni.Yoksa ben seni vuracağım.Dayanamıyorum çünkü güzelliğine; başkalarının seni görmesine dayanamıyorum, ne yapayım kıs- kançsam, evet, kıskancım, bir kıskacım kıskacına veda sıkışmış.Yaralı bir çakal gibi yanaşıyorum sana, yaramı sar, koynuna al beni, korkma, kırmızı gözlerimde yakaladığın vahşet değil , saldırı değil, intikam hırsı değil, inan, hüzün! Sev ıslak tüylerimi.Şevkate ihtiyacı olan bir canavanm ben.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.