Yazarın 1946 Nobel edebiyat ödülünü almasına neden olan bu eserini merakla kütüphaneden temin edip, ara vererek bir aya yakın sürede okudum. Kitap yinelenen anlatım ve benzeşen sözcüklerle gereğinden ÇOK uzun, kurulan ütopik düzenin ayrıntılara boğulmuş yapısıyla sıkıcıydı doğrusu. Kastalya adında; ülkenin bilim ve sanat dahil kültürünü yönlendirmekle görevli bir tür tarikat yada elitler sınıfı tüm hiyerarşisi ve düzeniyle efsane Boncuk Oyunu üstadı Josef Knecht karakterinin hayatı üzerinden açıklanıyor kitapta. Ülkedeki her okuldan seçilen akıllı ve yetenekli öğrenciler öğretmenlerinin bildirmesiyle bu tarikatın okullarına yollanıyor ve bir tür inziva hayatı boyunca meditasyonlar içinde bilim ve sanata yönlendiriliyor. Üstadın kurallara aykırı olarak istifası ile boğucu ve geleceği olmayan Batı düzeni, eski üstadın inzivasinda öğrendiği Doğu kültür felsefesinin kurtarıcı rolü ve eskiden boncuklarla oynadığından adını alıp, matematik ve müzikle içiçe geçmiş, Batı 'nın gurur kaynağı Boncuk Oyunu ise tam bir simge eserde. Yazarın başlarda kurduğu basit yaşam kurgusu, söylenmek istenen kültür eleştirilerini anlamlandırma başarısını (Borges'ın romanlardaki gereksiz uzatma eleştirisi gibi) gölgelemiş maalesef. Bu büyük yazarı ve etkilendiği Doğu felsefesi özelinde bireysellik anlatımını #siddhartha ve #bozkırkurdu kitaplarından okuyunUZ.

Boncuk OyunuHermann Hesse · Yapı Kredi Yayınları · 2020700 okunma

·

169 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hayat Bu