Gönderi

416 syf.
·
Puan vermedi
Tolstoy ile kıyaslanan Mihail Şolohov’un okuduğum ilk romanı. Nobel ödüllü yazarımız bu kitabı yazdığında 23 yaşındaymış. Ekim Devrimi’nde ve sonrasında yeni kurulan Sovyetler Birliği’nde iç savaş koşullarında yaşanan tarihsel olayları konu edinen bu roman bir başyapıt olarak değerlendiriliyor. “Durgun Don” tam anlamıyla bir klasik. Anlatılan dönem, yaşantılar, karakterler… Hepsi birbirinden özel ve güzel. Klasik bir Rus Edebiyatı olduğundan dolayı karakterlerin çok olması kafa karışıklığı yaşatıyor. Bu yüzden Rus yazarlardan hep çekinmişimdir.Tam bir karakteri öğrenmişken birden o karakterin ortadan kaybolup başka bir karakterin ortaya çıkması bazen can sıkıcı olabiliyor. Kitaptaki betimlemelerin okurken ağızda bıraktığı tat paha biçilemez. Karakterlere değil de betimlemeler ile olayların akışına kendinizi kaptırınca “Durgun Don” kesinlikle yaşanması gereken bir roman olup çıkıyor. “Durgun Don” ismi gereği yanlış anlaşılmaya müsait aslında.Ben daha farklı bir roman bekliyorken karşıma “Nehir” çıktı. Evet Don aslında bir nehrin ismi. Çok garip değil mi? Hikaye Vyeşenskaya’lı Gregor Melehov’un etrafında şekilleniyor. Vyeşenskaya yazarımızında doğum yeri oluyor. Gregor biraz yaramaz bir tip.Biraz da çapkın. İlk başta çok seveceksiniz ama benim gibi 1. cildin sonuna doğru ondan biraz nefret edebilirsiniz. Hak ediyor ama. İnsanların savaştaki psikolojilerine gelirsek, bu duygu durumu çok gerçekçi olarak tasvir edilmiş. Evet ortada bir savaş var ama neyin uğruna olduğunu bilmiyorlar. Sadece bulundukları ülkeyi, yeri, coğrafyayı savunmak zorunda olduklarını biliyorlar. Bu savaşta haklı haksız diye bir şey yok. Sadece tek bir gerçek var. Birisi kazanırken diğeri kaybedecek. Bir hiç uğruna… Aşk yok mu peki? Fazlasıyla var. 2 kadın 1 adam var. Yalan var. Aldatma var. Entrika var. Var da var. Aşkı için intiharı deneyen saf aşık var. Aşkı için kocasından vazgeçen bir kadın var. Ne kadar da pembe dizi değil mi? Sizde uyandırması gereken asıl duygu buyken Mihail Şolohov o kadar güzel ve derin bir şekilde anlatıyor ki bu söylediklerimi; bazen boğazınız düğümleniyor, bazense çok kızıyorsunuz yaptıklarına. Duygu coşkusu peşinizi bırakmayacak.
Durgun Don - Cilt 1
Durgun Don - Cilt 1Mihail Şolohov · Yordam Edebiyat · 20181,381 okunma
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.