(Durur, gözlerini Yüksel'e saplar) Adamı camide gördün; camiye niçin gittin? Niçin gidilirse onun için mi?
YÜKSEL — Plânımı yapmak için... Belki kırk kere gittim.
RECAİ — Kırkında da adama tesadüf ettin mi?
YÜKSEL — Ettim. Daima namaz biterken gittim de ondan.
RECAİ — Ne yapıyordu adam?
YÜKSEL — Kalın bir mermer direğin gerisinde,