Gönderi

Anti-Semitizm
Doktor Theodor Herzl, 1860 yılında Budapeşte'de orta halli bir konfeksiyoncunun oğlu olarak dünyaya geldi. Dindar bir ailesi olan Herzl, geleneksel bir orta öğretimden sonra Viyana Üniversitesi, Hukuk Fakültesine girdi. Roma hukukunda uzmanlaşan Herzl, 1884 yılında doktorasını aldı. Viyana barosuna yazılarak bir süre avukatlık yaptı. Avukatlığın kendisini tatmin etmediğini gören Herzl'in gönlü edebiyat ve güzel sanatlardaydı. Kısa öyküler, piyesler yazan Herzl, kaleminin en çok siyasî makalelere yatkın olduğunu farketmekte gecikmedi. 1891'de Avrupa'nın en tanınmış günlük gazetelerinden biri olan Neue Freie Presse'in Paris temsilciliğine atandı. Herzl'in Yahudi Sorunu ile tanışması Viyana yıllarına rastlar. Anti-Semitizmin yabancısı değildi. Hattâ, bir gün bira içmeye girdiği bir kahvede aşağılanmıştı. Fakat, Herzl'in tüm enerjisiyle Yahudi Sorununa eğilmesini sağlayacak dönüm noktası Paris'te olmuştu. Neue Freie Presse için Yüzbaşı Dreyfus'un davasını izleyen ve sonunda da suçsuz subayın aşağılanmasına tanık olan Herzl, Yahudilerin dünya üzerinde kıyamete kadar böylesine ezilemeyeceklerini savundu. Herzl'e göre, Yahudi Sorunu Anti-Semitizmin bir sonucuydu. Anti-Semitizm ise yadsınmayacak bir gerçekti: "Musevilerin içinde yaşadığı tüm uluslar ya gizliden gizliye, ya da açıktan açığa Anti-Semittirler." Ulusların neden Anti-Semit oldukları Herzl için önemli değildi. Hattâ, Herzl bir yerde Musevi düşmanlığını anlayışla karşıladı. Çünkü, gettolarda karanlık, pis ve kalabalık izbelerde yaşayan Musevilerin hali gerçekten de ürkütücü ve tiksindiriciydi. Yüzyıllar süren baskılar altında Museviler, ulusal gururlarını yitirmişlerdi. Yerli halkın gözünde Musevileri onurlu yurttaşlar yapabilmek için Herzl, önce yarım düzine düellonun yeterli olacağını sandı. Daha sonraları ise, Papa'ya başvurup, bir pazar öğleden sonra San Stefan Kilisesi'nde Musevilerin kitlesel bir şekilde vaftiz olmalarının Yahudi Sorununu çözeceğini düşündü. Herzl'in en ciddi düşüncesi yavaş yavaş olmuştu. Olgunlaşan fikirlerini 1895 yılında yayımladığı Yahudi Devleti (der Judenstaat) adlı kitabında topladı. Herzl'e göre, özümleme Musevilere hiç bir yarar getirmemişti. Museviler toplu halde kendilerine ait olan bir ülkeye göçmeden Yahudi sorunu çözümlenmeyecekti. Herzl'in Musevilerin bir ulus vücuda getirecek ve bir devlet kurabilecek özelliklere sahip olduklarına dair inancı tam ve kesindi...
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.