Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

468 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Sosyolojinin bilim haline gelmesinde Durkheim'ın rolü yadsınamaz. Bu kitap da, aslında üç kitap halinde intihar olgusunu her yönüyle ele almış , başarılı ve uzun süreçli bir araştırmanın ürünü. Psikoloji alanından biri olarak kesinlikle çok faydalı bilgiler edindim. Sadece, intihardan bağımsız olarak, kitabın birkaç farklı yerinde cinsiyetçi bazı ifadelere denk geldim. Durkheim'in toplumsal cinsiyet yaklaşımıyla ilgili, kitabı okuduktan sonra ufak bir google araştırması yaptığımda hiçbir sonuçla karşılaşmadim. Bu konuyla ilgili bilgisi olan, sosyoloji alanından birinin fikri varsa öğrenmeyi çok isterim. Sadece ben mi Durkheim'ı cinsiyetçi buldum ya da farklı bir bakış açısıyla baktığımız için tam olarak ne anlattığını anlayamadım mı emin değilim.
İntihar
İntiharEmile Durkheim · Pozitif Yayınları · 2013748 okunma
·
777 görüntüleme
Nehir Ünal Tekin okurunun profil resmi
Merhaba, sosyoloji alanından değilim ancak kitabı okuduktan sonra buradaki incelemelerini de okumak istedim ve sizin incelemenize denk geldim. Haklısınız cinsiyetçi denebilecek ifadeler var. Ancak bunun körü körüne bir cinsiyetçilik olduğunu düşünmüyorum, kendi içerisinde temellendirmeleri var, ve sadece olanı söylüyor aslında. Mesela bana cinsiyetçi gelen bir ifade 'Kadının duygusal ihtiyaçları daha azdır, daha fizyolojik bir varlıktır, bu sebeple toplumdan soyutlanmaya bağlı intiharları az gözlemleriz.' anlamı taşıyordu. Ben de cinsiyetçi bulmuştum. Ancak ilerleyen bölümlerde 'insanın alıştığı bir şeyin elinden alınması, ya da beklediği bir şeye ulaşamaması ile aynı şeyi hem beklememesi hem de ulaşamaması aynı şey değildir. Erkekler toplum yaşamında hayatlarınun büyük çoğunluğunda kadınlara göre daha aktif rol aldıkları için toplumsal sebeplerden kadınlara göre daha çok etkilenirler ve toplumdan uzak kalmak onlar için daha büyük sıkıntılara yol açarken kadın bir şeylerib yokluğunu bile hissetmeyebilir. ' benzeri bir açıklama getiriyor. Kitabın yazıldığı dönemi de düşünürsek, ben mantığını haklı buluyorum. Kadınlar kadın oldukları için basit manevi değerlere sahip olmaya mahkumdur demiyor, kadınların büyük çoğunluğu toplum ile hayatları boyunca erkeklerin bütünleştiği gibi bütünleşme fırsatını bulamamışlardır ve aynı şekilde etkilenmeleri beklenemez demek istiyor.
Merve okurunun profil resmi
Merhabalar Nehir Hanım, bu konuda fikrinizi almak, detaylı yorumunuzu okumak iyi geldi, teşekkür ederim. Kitabı tekrar kurcaladigimda sanırım ilgili yerlerin altını çizmemişim, o yüzden spesifik bir örnek veremiyorum ama yine bir kısımda "kadının zihinsel yaşamının erkeğe göre daha az gelişmiş olduğu" nu söylediği bölüme denk geldim. Bununla tam olarak ne kastettiğini anlamak güç. Sizin de dediğiniz gibi, kadının toplumla erkekler kadar butunlesemedigini vurguluyor olabilir. Bu sebeple Durkheim'in kişisel fikrinden ziyade o dönemdeki toplumsal yasantinin bir yansıması olabilir ya da çeviri sebebiyle anlam kayması da oluşmuş olabilir. Durkheim ile ilgili bu konuda olumsuz bir yoruma denk gelmedim aslında. Sanırım günümüz kadınları olarak toplumsal cinsiyet konusunda daha duyarlı yaklastigimizdan direkt radarımıza takılıyor :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.