.
Eflakden o dem ki peyam-ı kader gelür,
Gûş-i cihâna velvele-i bål ü per gelür.
Devr-i fütühu Sûr-i Sirafil müjdeler,
Hak'dan nizam-ı âlemi te'mine er gelür.
Ebváb-ı Ravza-i Nebevi'den firiştegån,
Cibril'i gördüler nice demdir gider gelür.
Derk ettiler ki merkad-ı påk-i Muhammed'e,
Ruhu'l-kudüs'le arş-ı Huda'dan haber gelür.
Rûy-i zemini tâbi-i fermânı kılmağa,
Sultan Selim Han gibi bir şir-i ner gelür.
Râyâtının alemleri üstünde uçmağa,
Simürg-i feth hem-çü nesim-i seher gelür.
Håkan ki at sürünce bir iklim-i düşmene,
Piş ü pesinde mahşer-i tig ü teber gelür.
Ey gasib-i diyâr-ı Arab! Bekle vaktini,
Evvel cezâ-yı saltanat-ı sürh-ser gelür.
Kaç fatih-i zaman gören İran-zemîn bugün,
Görsün kiminle hangi cüyüş-î zafer gelür.
Tekbirlerle halka iyan oldu tûğlar,
Sahra-yi Üsküdar'a revân oldu tûğlar.