Gönderi

Başlayış
. Eflakden o dem ki peyam-ı kader gelür, Gûş-i cihâna velvele-i bål ü per gelür. Devr-i fütühu Sûr-i Sirafil müjdeler, Hak'dan nizam-ı âlemi te'mine er gelür. Ebváb-ı Ravza-i Nebevi'den firiştegån, Cibril'i gördüler nice demdir gider gelür. Derk ettiler ki merkad-ı påk-i Muhammed'e, Ruhu'l-kudüs'le arş-ı Huda'dan haber gelür. Rûy-i zemini tâbi-i fermânı kılmağa, Sultan Selim Han gibi bir şir-i ner gelür. Râyâtının alemleri üstünde uçmağa, Simürg-i feth hem-çü nesim-i seher gelür. Håkan ki at sürünce bir iklim-i düşmene, Piş ü pesinde mahşer-i tig ü teber gelür. Ey gasib-i diyâr-ı Arab! Bekle vaktini, Evvel cezâ-yı saltanat-ı sürh-ser gelür. Kaç fatih-i zaman gören İran-zemîn bugün, Görsün kiminle hangi cüyüş-î zafer gelür. Tekbirlerle halka iyan oldu tûğlar, Sahra-yi Üsküdar'a revân oldu tûğlar.
Sayfa 4 - İstanbul Fetih CemiyetiKitabı okudu
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.