Gülseren Budayicioglu son zamanlarda her nasılsa birden çok popüler bir figür haline geldi. Dolayısıyla hakkındaki iddialar da bu denli hızlı ortaya döküldü. Anladığım kadarıyla camiada pek olumlu bir intibaı yok. Hatta birisi psikolojinin Canan Karatay'ı demişti kendisi için. Kitaplarını okumadım, dizilerini izlemedim ancak bir insanın Türkiye’de hele ki psikoloji gibi küçümsenerek yaklasilan bir alanda popülerlik kazanması pek iyiye işaret olmasa gerek. Ben bu tür dizilerin yaygınlık kazanmasını halkın şiddet pornografisi sevicigiligi ile açıklayabiliyorum ancak. Medyada da sürekli uyarılmalarına rağmen birçok gazete ve site şiddet mağdurlarının en kötü görüntüsünü göstermeyi tercih ediyor. Suçluyu konuşmak yerine insanlar, yüzü gözü mor kadına, istismar edilmiş çocuğa ah vah edip geçiyor. Kitapta anlatılanların gerçek hikayeler olması bu tür konuları herkesin istediği gibi işleyebileceği anlamına gelmiyor. Travma tetikleyici onlarca sahne olduğuna eminim bu dizilerde. Kısacası kimsenin travması dizi izleyerek çözülmeyeceği gibi tam aksi etkiler de yaratması muhtemel.