“Koklamadan, değmeden, tatmadan, işitmeden bakanlar, sadece bakanlar, gerçeği gördükleri kadar zannederler. Bunun şifası yoktur maalesef.” Merhaba, ben geldim. Sema Kaygusuz ve Barbarın Kahkahası ile. En sonda yazacağımı en başta yazayım. Son dönemlerde okuduğum en iyi toplumsal eleştirilerden biriydi. Yazarla ilk tanışma kitabım Barbarın Kahkahası, uzun övgülere dayanamayıp alanlardanım ben de. Açıkçası hak ediyormuş duyduğum övgüleri. Barbarın Kahkahası bir motelde geçen “çiş” olayından hareket ediyor. Bireysel psikolojiyi ele alarak toplumsal davranışları gözünüze sokuyor. Ben öyle mesaj verme kaygısı da göremedim. Ben yazdım, sen zaten kendini göreceksin diyor bize metin. Toplumsal yozlaşmamızın, duyarsızlığımızın, aman beni sokmayan yılan bin yaşasıncılığımızın en güzel örneklerinden biri olmuş. Çok ama çok beğendim. Oturan karakterleri – ki Eda’ya ait olan bölüm ve Simin karakteri çok başarılıydı- oturmamış insanlığımız ile fevkalade anlatmış. Okuyup üzerinde düşünmemeniz imkânsız neredeyse, hatta okurken ara ara kapatıp düşüneceksiniz anlatılan durumları ve muhakkak kendinizden, çevrenizden birilerini göreceksiniz. Üsluba ayrıca hayran kaldığımı da söylemeliyim. Ağdalaşmayan, sıkmayan ne diyecekse yolu yordamıyla, karaktere uygun bir dille anlatmayı başarıyor. Geniş tarih aralığında bizimle paylaşılan tarih ve eczacılık bilgisi de ayrıca dikkatimi çekti. Birey üzerinden toplumun her katmanına değinilen, iç hesaplaşmaların yaşanılan en ufak sorunda patlama haliyle dışavurumunun şiirsel anlatımıydı okuduğum. Tüm bunları öyle günlerce okumanız da gerekmiyor. Kısa ve vurucu nitelikte bir roman. Kalemine sağlık Sema Kaygusuz’un. Sizin de bir an evvel tanışmanızı öneririm. Sevgiler,

Barbarın KahkahasıSema Kaygusuz · Metis Yayınları · 20201,860 okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Huri Demirci