Gönderi

Annem ile, henüz onu tanımayacak kadar büyümeden, ben bir bebekken birbirimizden koparıldık. Çocukları bu kadar erken yaşta annelerinden ayırmak, kaçıp kurtulduğum Maryland bölgesinde yaygın bir gelenektir. Çoğunlukla, çocuk on iki aylık olmadan annesi ondan koparılır, oldukça uzak bir çiftliğe kiralanır ve çocuk, bakılması için tarlada çalışamayacak kadar yaşlı bir kadına verilirdi. Çocuğun annesine karşı duygusal bir yakınlık geliştirmesini engellemek ve annenin çocuğuna olan doğal sevgisini köreltmek; yok etmek için değilse, bu ayırma ne için yapılırdı bilmiyorum. Tabii bu kaçınılmaz bir sonuçtu. Annemi hayatımda dört ya da beş defadan daha fazla görmedim, yani onu tanımaya yetecek kadar değil. Bu sürelerin hepsi çok kısa ve hep geceydi. Annemi, evimden yaklaşık on iki mil uzaklıkta yaşayan Bay Stewart kiralamıştı. Günlük işlerini bitirdikten sonra, beni görmek için gece yolculuk yapar, tüm bu mesafeyi yürüyerek kat ederdi. Bir tarla işçisiydi ve bir kölenin efendisinden özel bir izin -nadiren alınan bir izin, cömert bir efendi olmanın onurlu adına bahşedilen bir yetki- almadığı sürece gündoğumunda tarlada ol mamasının cezası kırbaçtı Annemi gün ışığında gördüğümü hiç hatırlamıyorum. Geceleri benimle olurdu. Yanıma yatar, beni uyuturdu, ancak ben uyanmadan çok önce gitmiş olurdu. Aramızdaki iletişim yok denecek kadar azdı. Çok geç meden ölüm, o yaşarken sahip olabildiğim çok az şeyi de elimden aldı; çektiği sıkıntılar ve istirabi son buldu. Annem, ben yaklaşık yedi yaşındayken, efendimin çiftliklerinden birinde, Lee's Mill yakınlarında öldü. Hastalığı sırasında yanında olmama, öldüğünde cenazesine katılmama izin verilmedi. Hakkında herhangi detay bilmeden gitti. Kayda değer bir ölçüde, onun huzur veren varlığının, şefkatli ve sevecen himayesinin tadına varamadığımdan, ölüm haberini, muhtemelen bir yabancının ölümünde hissetmem gerekene benzer duygularla aldım.
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.