Gönderi

705 syf.
10/10 puan verdi
Ruhumun Mahkemesi
Bu kitap kendi ruhuma bakış açımı değiştirmek için çok iyi bir eser olmuştu. Başlangıçta bakıldığında genç bir hukuk öğrencisinin katil oluşunu görüyoruz. Ancak bu durum kitabın ben de bıraktığı öz fikre karamsar bir bakış eklemekten öteye gidemiyor. Çünkü bu kitap ben de çok farklı bir iz bıraktı. Bu kitabı okurken fikrimce esas görülmesi gereken dürüst bir insanın çaresizlikten nasıl yanlışı seçtiği ve bu yanlışın o insanı nasıl, ne derece yıprattığıdır. Baş kahramanımız Raskolnikov genç bir avukat. Kendini adaleti aramaya adamış bir adam. Üstelik çevresinde dürüstlüğü ile tanınan sevilen biri. Ancak yokluk onu bu dürüst yoldan çıkarıyor ve bir cana kıyıyor. Öldürdüğü yaşlı kadının tüm parasını çalıyor. Yanlış anlaşılmasın: Kahramanımızın suçunu aklamaya çalışmıyorum. Ancak bu durum okuru durup düşünmeye itiyor. Kahramanımız özünde gizli kalmış bir kişilik özelliğini mi ortaya çıkardı farkında olmadan yoksa yaşadığı sıkıntılar ve toplum mu onu buna zorladı. Fikrimce, dürüstlüğüyle bilinen ve cinayet anına kadar dürüst bir hayat yaşamış olan kahramanımız aslında kendisinin bile farkında olmadığı bir kişilik özelliği ile yüz yüze geldi. Peki bu suçun neticesi bize neyi açıklar? Şunu: Raskolnikov cinayetten sonra çaldığı ziynet eşyalarını bir türlü kullanamaz. Daha doğrusu kullanmaz. Saklar. Çünkü olaydan hemen sonra vicdanı, işlediği suçun ağırlığı altında ezilmeye başlar. Kendine konduramamıştır bu suçu. Üstelik çevresindekilerin de kendisi hakkındaki düşüncelerine ihanet etmiştir. Bu da onun başka bir vicdanî ağırlığıdır. Bu sebeple olay ortaya çıktığında yaşlı kadını öldürdüğünü söyleyemez. Olayda görevli polis memuru bile onu çok dürüst biri olarak tanıdığı için Raskolnikov'dan şüphelenmez. Ancak Raskolnikov suçu ortaya çıkana kadar bu vicdanı ağırlıkla hasta olur. Aslında bu kitapta esas görmemiz gereken mesaj; insanın vicdan mahkemesinin vicdanî muhasebesinin, gerçek bir mahkemeden daha kuvvetli bir yargılanma yeri olduğudur. Raskolnikov roman boyunca kendi vicdanının huzursuzluğuyla yargılanır. Bu vicdan muhasebesi o kadar kuvvetlidir ki en sonunda gözyaşlarıyla yataklara düşer ve hasta olur. Cinayeti kendisinin işlediğini yargılanmaktan kahrolmuş bir vicdan görseliyle itiraf eder sevdiği kadına ve okura. Bu kahramanın yaşadıkları, bizlere, hayatın içerisinde vicdanımız ve iç huzurumuzun rahatlığının her şeyden önemli olduğunu gösteriyor. Hep deriz ya "geceleri başımı yastığa koyduğumda vicdanım rahatsa benden mutlusu yok" diye. İşte bu cümle bu romanın özeti.
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022161,2bin okunma
··
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.