Gönderi

"O gelmeden kâğıda hızla göz gezdirdim. Mektup güzel bir yazıyla yazılmış Nuran’ıma diye başlıyordu. Korktuğum başıma gelmişti, bu bir aşk mektubuydu. İşte o anda oda birbirine karıştı, gözlerimin önünde altın dişleriyle tavuklu pilavları kaşıklayan teyzeler, devetabanı, mavili pembeli palmiye desenli gömlekler, Mendel ve buruşuk bezelyeleri, karalahana bahçesinde koşturan Mutu, bağıra çağıra şarkı söyleyen Şişko Taylan, havada taklalar atarak gökyüzüne doğru uçan şambırım ve bana gülen bir sürü insan uçuşuyordu. Sanırım yine bir kriz geçiriyordum. Yani nerede hata yapmıştım ki, bir türlü anlam veremiyordum. O mektup bana yazılmalı, bana gelmeli, benim olmalıydı. Onca hayalim onca ümidim ne olacaktı peki şimdi? Nasıl yaşayacaktım bundan sonra?"
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.