Gönderi

Bi kamyon dayak atan şiir
resmini indirdim duvardan, adını unuttum ne tuhaf! karakolda kaydın yok! hastanelerde yok! mezarlıklarda yok! gittin! bir gecede hazırlanıp bir gecede gittin! bana bir gece bırakıp yanına bir gece alıp da gittin! kırmızı çoraplarından birinin teki kalmış! mor çoraplarından birinin tekini götürmüşsün! ben de mi gitmeliydim yürüdüm! bir kentten bir başka kente yürüdüm! gittin! inanılmaz! sana abi diyecektim, dedirtmedin sana oğlum diyecektim, dedirtmedin bunun için ağlamıştık, komşular bizi şikâyet etmişti eve gelen ziyaretçiler üzülmüştü bize gül getirmişlerdi bize üzüm getirmişlerdi bizi kendimize getirmişlerdi, bunu biliyorduk bunun için ağlamıştık tuvalette bıraktığın atleti buldum! kokladım! köpekler gibi kokladım! yola çıkıp kokunu aradım izini bulurum diye! gittin! inanılmaz! senden bana seken bir yürek ki yürekler zaman zaman dengesini kaybeder senden bana yansıyan bir ışık ki ışıklar küstüler mi bir daha barışmazlar senden bana damlayan bir çiy tanesi ki çiy taneleri daima acıya müdahale ederler oysa ısrarlı bir çocuk gömleği var bu gece üstümde siyah, cepsiz, buruşuk ve kirli senin bu gömlek senin bu pantolon artık yalnızca eşyaların artık yalnızca eşyalarım sevebilirim artık yalnızca eşyalarınla ağlıyoruz en fazla seni özlüyoruz bunu komşular da öğrendi ziyaretçiler de öğrendi bir sen.. bütün aşk şarkılarım söylerdin bütün aşk şarkıları sana yazılırdı fakat artık sen yoksun ölüm koynuma sokulsun, beni soksun, zehirle beni ey peygamberim! tanrısıyla sevişen peygamberlere kitap iner bu gece üstümde ısrarlı bir çocuk gömleği var galiba düğmelerini çözeceğim!
Sayfa 34 - Sel Yayınları
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.