Yazınsal üretimin yanı sıra hükümetin resmi bildirimleri de Özgür ile özgür olmayan arasındaki sınırı vurguladığı kadar muğlaklaştırdıyordu. Şiir geleneğinde, soylu hamileler çaresizce köle sevgililerinin ağına düşmüş, esiri olmuş gibi resmediliyordu. Sultan I. Süleyman’a (1520-1566) atfedilen, köle hasekisi Hürrem’e “şahım“, “sultanım“ diye seslendiği , kendisinden “emrine amade“ ve “aşkının esiri“ diye bahsettiği aşk dizeleri bu metaforun en aşırı örneklerindendir.