Gönderi

Sizin... siz burnunuz... kocaman! CYRANO (Pür ciddiyet.) Evet kocaman. VİKONT DE VALVERT (Gülerek.) Hah! CYRANO O kadar mı? VİKONT DE VALVERT Ama... CYRANO Yoo, bu kadarı az delikanlı! Halbuki neler, neler Söylenecek! Asıl iş edada. Mesela bak, Hoyratça: "Burnum böyle olsaydı mösyö, mutlak Dibinden kestirirdim!" Dostça: "Yana yatmaz mı? Senden önce davranıp kadehine batmaz mı?" Tarifle: "Burun değil bir kere, coğrafyada Böylesine dağ denir, dağ değil, yarımada!" Mütecessis: "Acaba neye yarar bu alet? Makas kutusu mudur, divit mi, izah et!" Zarifane: "Kuşları sevdiğiniz besbelli! Yorulmasınlar diye yavrucaklar, temelli Bir tünek kurmuşsunuz!" Pürneşe: "Birader, şu Koskocaman burunla tütün içince, komşu Yangın var! demiyor mu?" Müdebbir: "Aman yavrum! Bu ağırlıkla yere düşmenden korkuyorum!" Müşfik: "Yaptırın ona küçük bir şemsiye, Yazın fazla güneşten rengi solmasın diye!" Alimane: "Görmüşüm Aristophanes'te belki Hippocampelephantocamelos adındaki Hayvanın burnu gayet büyükmüş! Sen ne dersin?" Nobran: "Zaten bilirim, sen misafir seversin; Bu şapka asmak için ne mükemmel bir icat!" Şairane: "Ey burun, bütün cihana inat, Seni baştan aşağı nezle etmeye kadir Tek rüzgar bulunamaz, karayel müstesnadır!" Hazin: "Bir de kanarsa, Kızıldeniz! Ne bela!" Hayran: "Lavantacıya ne mükemmel tabela!" Lirik: "Bu Tanrıların bindiği bir gemidir!" Safiyane: "Abide ne günleri gezilir?" Hürmetkarane: "Mösyö, kibarsınız muhakkak, Yoksa imkanı var mı cumba sahibi olmak!" Köylü: "Vış anam! Bu ne? Bilmem guş mu, balıh mı? Yoğusa bir tohuma gaçmış salatalıh mı?" Sivri akıllı: "Bunu tombalaya koymalı! Kim elinden kaçırmak ister böyle bir malı?" Ve hıçkıra hıçkıra, nihayet, Pyramus gibi: "Bu ne felaket! Bu ne musibettir, ya Rabbi! Böyle berbat edip de yüzünü sahibinin, Şimdi de utancından kızarıyor bak hain!" Olsaydı biraz nükte, biraz malumatınız, İşte karşıma geçip bunları sayardınız. Fakat sizde nükteden yok eser zerre kadar, Neyleyim Tanrım ihsan buyurmamışlar! Zaten bir parça icat kudreti olsa bile, Böyle seçkinlerin huzurunda hele, Bana bu şakaları yapamazdınız elbet. Ağzınızdan çıkmaya daha olmadan kısmet Bunlardan bir tekinin en ufak bir başlangıcı, Karşısınıza çıkardı Bergarac'ın kılıcı! Ben bunları söylerim oldukça belahatle! Başkasından dinlemem fakat tekini bile.
Sayfa 36 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
··
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.