Gönderi

İnsan soyunun geleceğinin dayandığı, kan ile en özlü kesimleri arasında aracılık yapan bu mukozalar makinemizin iç uyumu için öyle elzemdirler ki, şiddetli duygularda, herhangi bir meçhul merkeze uygulanan şokun altından kalkabilmek için bize şiddetli bir uyarıda bulunurlar. Anlayacağınız, hayat mukozalara son derece açtır; büyük öfkelere kapılan herkes aniden boğazının kuruduğunu, tükürüğünün yoğunlaştığını ve bütün bunların ne kadar yavaş normal hallerine dönebildiğini hatırlar. Bu durum beni öyle feci etkilemiştir ki, en korkunç duyguların alanında bunu doğrulamak istedim. Kamuda görevli olduklarından ötürü sosyeteden uzak duran insanlarla yemek yeme lütfuna erişebilmek için uzun süre uğraşmıştım. Biri sivil polis şefi, diğeri Paris kraliyet mahkemesinin baş celladıydı. Her ikisi de seçme hakkına sahip yurttaşlardı; tıpkı tüm diğer Fransızlar gibi yurttaşlık haklarından yararlanıyorlardı. Ünlü sivil polis, istisnasız tüm suçluların yakalandıktan sonra tükürük salgılama yetilerine tekrar kavuşmalarının bir ila dört hafta aldığını söyledi. Bu yetiye en geç kavuşanlar katillerdi. Cellatbaşı, idama giden hiç kimsenin tükürdüğünü görmemişti, yüzlerini gözlerini yıkarken de de tükürmüyorlardı.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.