"Bu satırları yazarken hâlâ onun zehir gibi acı ve öldürücü sözleri aklımdan çıkmıyor. Burada bu kırık masanın başında ilk satırları yazdığım gecelerdeki kadar nikbin değilim... Ben
zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile çekmek için yalnız onun dümenini ele almak kâfidir... Anlıyorum ki değilmiş... Yollar görünmez kayalarla doluymuş... Onlara
çarpmamak lazımmış... Daha fenası gizli akıntılar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini gittikçe uzaklaştığını fark edemezmiş... Ta kendisini başka sahillere düşmüş
görünceye kadar..."