Kızıl Veba son okuduğum kitaplar arasında beni en çok etkileyen kitap oldu, kısa bir roman olmasına rağmen etkisini büyüktü. Büyük bir öngörü kitabı. Adından da anlayabileceğimiz üzere kitap bir vebadan bahsediyor. London bu kitapta 2013 yılında yaşanan Kızıl Vebadan bahsediyor ama London bu kitabı 1912’de “London Magazine’de“ yayımlamaya başlamıştır. Yani 100 yıl sonra yaşanacak olan virüsü tahmin etmiştir. Tabii 2013’te olmasa da kitapta anlatılan Kızıl Vebaya benzer olan Çin’den yayılan Coronavirüs 2020 yılında çıkmıştır. Ve yine kitapta anlatılan olayların geçtiği yer ABD’nin California eyaleti, Corona salgınında 3,76 vakayla dünyanın en önemli merkezlerinden biri olmuştur. İlginç olan bir diğer şey ise Jack London’un yaşadığı yıllarda 1876 – 1916 yılları arasında bir salgın hastalık olmamasına rağmen London bu kitabı yazarak büyük bir öngörüde bulunmuştur. Bu öngörüde yılı tutturamasa da birçok şeyi tahmin etmiştir mesela salgının giderek şiddetlenmesi, ölümlerin artması, insanların bu durumdan faydalanarak canileşmesini… Açıkçası hiçbir zaman karamsar olmamama rağmen beni çok korkuttu ve giderek sonumuzun kitaptakiyle aynı olacağını düşündürdü. Kitapta fark ettiğim bir başka şey anlatılan Kızıl Veba’nın 1347 – 1351 yılları arasında yaşanan, yaklaşık 200 milyon kişiyi öldüren insanlık tarihinin en ölümcül virüsü Kara Vebayla az da olsa benzer olmasıydı. Kara Vebada vücutta yayılan virüs dili kahverengileştiriyor ve ciltte siyah lekeler bırakıyordu. Kitapta anlatılan Kızıl Vebada ise salgına yakalanan kişinin yüzü kırmızılaşıyordu. Biraz konusundan bahsetmem gerekirse; 2013’te dünyada Kızıl Veba salgını görülmüştür ve bu salgına yakalanan kişi en fazla 2 saat içinde kırmızılaşıyor, ayaklarından kalbine doğru hissizlik başlıyor ve kalbine geldiğinde kişi acı çekerek ölüyordur. California eyaletinde yaşayan Profesör Smith etrafındaki herkesin ölümüne tanık olur. Ve vebaya karşı bağışıklığı vardır ona bir şey olmaz koca dünyada yalnız kalır ve veba sonrası karşılaştığı diğer kişilerle yaşamını, vebayı, insanların canileşmesini torunlarına anlatmaktadır çünkü salgından önceki yaşamı hatırlayan tek kişi odur. Kısa bir roman olsa da etkisi ve hissettirdikleri fazlaydı. Okurken kendimi bir bilim kurgu filminin içinde hissettim. Eğer virüse karşı karamsar değilseniz okumanız gereken bir roman ama eğer virüs sizi psikolojik açıdan çok etkiliyorsa bu romanı okumayı biraz erteleyebilirsiniz.

Kızıl VebaJack London · Türkiye İş Bankası kültür Yayınları · 202033,1bin okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

nur