Gönderi

Hep merak etmişimdir; düşkünlük içinde, kimsesiz, bir gün tok üç gün aç,başının üzerinde bir damı olmamasına rağmen nasıl sımsıkı bağlıdır bazı insanlar hayata? Hayat gerçekten bu kadar mı tatlı? Ki yaşamak ve canlı olmak farklıdır anlam taşır , yoksa umut mudur tek sebep. Fakat böyle bir umut Nietzsche’nin tabir ettiğine ne kadar da benziyor, yani sadece işkenceyi uzatmaya yarar. Anneme “Böyle acı çekeceğime ölürüm, küçüleceğime mezarda çürürüm. Neden ölüp kurtulmak varken acı çekeyim? Yaşamak bu kadar değerli değil.” dediğimi hatırlıyorum. Belki de böyle atıp tutmalarım asla ölümle burun buruna gerçek anlamda gelmememdir. Annem : “ Bin yılın ölüsünden, bir günün canlısı iyidir.” dedi. Ben de zaten istemesem bile bir gün ölecek olmamı ve aslında ölümü seçme şansım varken hayata geri dönme şansım olmadığı için canlı olmanın paha biçilmez olduğunu düşündüm. Stefan Zweig
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.