Bizde aydın geçinenlerin ağzı vardır da belkemiği yoktur. Aktarma bilgilerle konuşur konuşur, gerektiğinde ayağa kalkmasını beceremez. Düşünemez bile. Resmi ağızların, Doğu'dan Batı'dan aktarılan bilgilerin hamalıdır. Bu bilgileri usunun süzgecinden geçiremez; ülke gerçeklerinin tartısına vuramaz. Dünkü medresede nasıl "nakli bilgiler" belletilip aktarılmışsa, bugünkü öğretim kurumlarında da sözümona "akli bilgiler" bellenip aktarılır. Böylece, aydın olunduğu sanılır...