Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Bizans'ın Anadolu ve Suriye'ye yönelik politikası bir denge harekâtı üzerine kurulmuş görünüyordu. Haçlı seferi sırasında, Aleksios Komnenos, Anadolu'nun batı kıyılarının bir bölümünü Türklerden almak için hazır bulunan gücü kullanmıştı. Fakat Bohemond ile çatışmaya girmesiyle birlikte, Aleksios şöyle bir değerlendirme yapmış görünüyor: Suriye'nin kuzeyinde Bizans'ı hiçe sayan bir Norman prensliğini desteklemektense geçici olarak Anadolu Platosu'nu iyi teşkilatlanmamış yarı göçebelerin talanına terk etmek, kıyılar elinde bulunduğu sürece, kötünün iyisidir. Aleksios belki hükümdarlığının sonunda bu politikayı değiştirme eğiliminde olmuştu. Onun halefi İoannes Komnenos ise Türklere karşı daha atılgan bir tavır takınmıştı. Bununla birlikte o Suriye'ye hâkim olma fikrini de terk etmemişti. Frank devletlerinin varlığını fiilen kabul ediyordu ama Bizans'ın eski eyaleti olan, kendisine en yakın ve kendisi için en önemli olan, en baştan beri Müslümanların karşı saldırılarıyla tehdit edilen, artık kendisine karşı koyamayan, Antakya'nınkini, babası kadar enerjik biçimde reddemezdi. Bu şartlar altında, İoannes Komnenos dengeli bir bölge siyaseti oynamayı deniyordu; Antakya Franklarına vasallığı kabul ettirecek, buna karşılık onlara Müslümanlara karşı yardım yapacaktır. Böylesi bir siyasi oyunda Frankların nazarında kabul etmeyi gereksiz kılan Müslüman tehlikesini yok etme noktasına gidilmeyecektir (1137'deki Antakya Seferi)⁷. ⁷ Kudüs Kralının Antakya ile çok az meşgul olduğunu not etmeliyiz. İoannes Komnenos'un hizmetinde Franklar vardı. Papa, eğer Antakya'ya saldırırsa onları geri çekmekle tehdit etmişti.
Sayfa 181Kitabı okudu
·
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.