Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Kadir

%9 (23/247)
Tanios Kayası
Tanios KayasıAmin Maalouf
8/10 · 6,3bin okunma
Reklam
160 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Berzem
BerzemErkan Göksu
8.6/10 · 304 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
232 syf.
8/10 puan verdi
·
53 günde okudu
Spoiler İçerebilir
Kitap, MÖ 1200 civarında tarih sahnesinde kendine önemli yerler bulmuş büyük uygarlıkların -Mısır, Hitit, Miken vb.- gizemli bir şekilde çökmesini ve bu çöküşün ardındaki sebepleri ele alıyor ve aydınlatmaya çalışıyor. Deniz Kavimleri diye adlandırılan aslında bulundukları yerleri depremler, kıtlık ve belki başka göçler sebebiyle terk etmek zorunda kalan topluluklarla bunlara eşlik eden korsan güçlerin yarattıkları etkinin anlatımı mevcut. Göçlerin tarih boyunca uygarlıkları nasıl da çökerttiğini çok güzel ifade ediyor. Tarihin bugünlerde tekerrür etmeye hazır olduğu Türk milletinin malumuyken umulur ki bu kez sonuç farklı olur. Tanrı Türk milletini ve hakikat arayışındaki hakiki Müslüman kullarını korusun.
Uygar Dünyanın İlk Yıkılışı
Uygar Dünyanın İlk YıkılışıHaldun Aydıngün · Arkeoloji ve Sanat Yayınları · 20148 okunma
%8 (8/94)
·
Puan vermedi
Pers Kronolojisi
İlk kez MÖ 843 yılında Assur Kralı III. Salmanassar'ın yıllıklarında Urmia Gölünün güneyinde "Parusa" isimli bir ülkenin varlığından söz edilmektedir. I. Kiros: MÖ 600'den MÖ 580'e kadar krallık yapmış ve Ahameniş Hanedanı'nın bilinen ilk yöneticisi I. Kambises: MÖ 580'den MÖ 559'a kadar krallık yapmış, iki Pers krallığını tekrar birleştirmiş. II. Kiros: MÖ 559'dan MÖ 529'a kadar krallık yapmış ve MÖ 546'da Lidya kralı Kroisos'u yenerek Lidya Krallığı'na son vermiş, böylece Anadolu'yu Pers İmparatorluğu'nun bir parçası yapmıştır. II. Kambises: MÖ 529'dan MÖ 522'ye kadar krallık yapmış Mısır'ı ele geçirmiştir. I. Dareios: MÖ 522'den MÖ 486'ya kadar krallık yapmış İyonya bölgesinde çıkan ayaklanmalarda MÖ 494'te Miletos ve Didima yıkılarak ayaklanma bastırılmış. MÖ 490 Marathon Savaşı'nda Atinalı Milthiades'e yenilmiş. Posta ve Haberleşme Sistemi'nin kurmuş, Pers alfabesi oluşturularak Pers dili ilk kez yazıya aktarılmıştır.
Arkhe Dergisi Sayı 14: Persler
Arkhe Dergisi Sayı 14: PerslerArkhe Dergisi · Bağımsız · 202019 okunma
Reklam
Şekel / Mana / Pound
Şekel sözcüğü günümüzde İsrail'in kullandığı para biriminin adıdır. Bir şekilde de, dört bin yıl öncesine giden bir ticari geleneği hatırlatmaktadır. Yine günümüzdeki benzer bir uygulama İngiltere'de yaşanmaktadır; Birleşik Krallığın para birimi olan Pound, aynı zamanda 454 grama karşılık gelen ve halen kullanılan bir ağırlık birimidir. Bir dönem, aynı Mana gibi 454 gram gümüşün değerine karşılık geliyordu.
Peleset / Pelasglar / Filistinliler
Peleset adının, neredeyse kesin bir şekilde, Kutsal Kitaptaki Filistin olduğu pek çok bilim adamı tarafından düşünülmektedir. Ayrıca bu halkın Anadolu ile çok yakın bir ilişkisi olduğuna kanıt olarak metal işlemedeki ustalıkları öne sürülmekte ve Levant sahilinde, Tell Jemmeh, Farah, Hazor ve Ashdod'da bulunan demir eserler gösterilmektedir. Ancak başka işaretler de halkın Miken Grekleri ile olan yakın ilişkisini ve Girit ile olan bağını akıllara getirmektedir. Woudhuizen de tezinde, Pelesetleri Yunanistan'ın eski halklarından Pelasglarla ilişkilendirmiş ve bu halkın bir bölümünün önce Girit'e göç ettiğinin, oradan da Levant'a yerleştiğini söylemiştir. Pelasgların bir diğer bölümü ise Anadolu'daki öncelikle Mysia ve Lidya'ya göç etmişler, daha sonra Levant bölgesine gelmişlerdir. Bu iddia Peleset/Filistinlilerin hem Anadolu hem de Miken/Girit özellikleri taşımalarını açıklar nitelikte durmaktadır. İncil'de de Filistinlilerin Girit'ten geldikleri ile ilgili bölüm bulunmaktadır. (İncil-Bölüm: Amos 9:7) "Siz İsrailli değil misiniz? Benim için Cushitelerle* aynı diye ilan etti Tanrı. "Ben İsaraili Mısır'dan, Filistinlileri Caphtor'dan** Ve Arameanları Kir'den getirmedim mi?" *Yukarı Nil bölgesinden bir halk. ** Caphtor, çivi yazılı metinlerde geçen Kapturi ve Kaptara ile eşitlenebilir. Dolayısıyla Girit olarak anlaşılması büyük olasılıkla doğrudur.
Hammurabi ve Şiir
Hammurabi, hanedanının sonraki literatüründe çok farklı bir bağlamda yine ortaya çıkar: bir kadınla sadakatsiz sevgilisi arasındaki ironik diyalogda. Kadın adama aşkını ilân eder ama adam onu en kaba şekilde reddeder. Adam, cümlelerinden birinde aşk tanrıçasına ve Hammurabi'ye başvurur: "Nanaya ve kral Hammurabi adına yemin ediyorum sana, Bunlar gerçek hislerimdir, Senin aşkın benim için kaygı ve kederden ibarettir." Reddedişini güçlendirmek için tanrının ve kralın önünde yemin etmek üzücü bir durum olsa gerek.
Sayfa 123Kitabı okudu
Hammurabi Kanunları
Hammurabi'nin kanunlarının en meşhur kuralı, "göze göz, dişe diş" olarak bilinir ve Tevrat'ta da aynen geçer. Başkasını fiziksel olarak yaralayan kişi, aynı şekilde cezalandırılır: "Eğer bir adam, bir adamın oğlunun gözünü kör ederse, onun gözünü de kör edeceklerdir. Eğer bir adamın kemiğini kırarsa, kemiğini kıracaklardır." Bu durum ihmal vakaları için de geçerlidir: "Eğer bir mimar, bir adama ev yapıp, yapıtını sağlam yapmazsa ve yaptığı ev çöküp, evin sahibinin ölümüne sebep olursa, o mimar öldürülecektir. Eğer evin sahibinin oğlunun ölümüne sebep olursa, o mimarı oğlu öldürülecektir." Ama bu kural, o kadar da basit değildir, çünkü kurbanın ve suçlunun sosyal konumları da hesaba katılmaktadır. Ancak ikisi eşit konumdaysa ceza ile suç aynı olur. Fiziksel yaralanmalarla ilgili liste şöyle devam eder: "Eğer bir adam bir muşkenum'un (secde eden -bir kuruma bağımlılığı ifade eder) gözünü kör eder veya kemiğini kırarsa, bir Mana gümüş ödeyecektir. Eğer bir adamın kölesinin gözünü kör eder veya kemiğini kırarsa, fiyatının yarısını ödeyecektir." Diğer yandan: "Eğer bir adam, kendinden daha büyük (üstün) olan bir kimsenin yanağına vurursa sığır kuyruğundan bir kamçı ile kalabalığın önünde 60 defa kırbaçlanacaktır." Demek bu cezalar ancak taraflar sosyal bakımdan eşit olduğunda eşit oluyordu. Aksi takdirde sosyal farkın durumuna göre daha sert ya da daha yumuşak olabiliyordu.
Sayfa 100Kitabı okudu
Kadir
2023 okuma hedefini güncelledi.
2023 OKUMA HEDEFİ
7/10 kitap - %70 tamamlandı
7 kitap okudu
10 kitap
1.760 sayfa
4 inceleme
5 alıntı
Reklam
Larsa'nın İşgali ve İlhakı
Larsa'nın işgali ve ilhakı, büyük bir askeri ve siyasi başarıydı ve Hammurabi, krallığının otuz birinci yılına bu başarının adını verdi: "Kral Hammurabi'nin, ordularının yolunu açık eden tanrılar An ve Enlil'in yardımıyla, ulu tanrıların kendisine verdiği üstün güçler sayesinde Yamutbal ülkesini ve Kralı Rim-Sin'i yendiği yıl". Sonraki yirmi yıl boyunca güney ve kuzey Babilonya birleşik kaldı ve bu durum bölgenin siyasi yapısı üzerinde kalıcı etkiler bıraktı. Hammurabi'nin halefi Samsuiluna döneminde güney tekrar bağımsızlığını kazanmasına rağmen, bin yıldan uzun süredir süren Babilonya'da hâkim olan balkanlaşmaya bir daha dönüş olmadı. Yaklaşık olarak 3000 yılından beri, bölgede küçük arazilere sahip şehirler politik merkez işlevi görmüştü. Dolayısıyla, hâkim siyasi varlıklar şehir devletleriydi. Bir şehir devletinin diğerlerine baskın çıktığı dönemler olmuştu ama bu birleşme dönemleri geçiciydi ve kısa süre sonra rekabet eden şehir hanedanlıkları sistemine dönülüyordu. Tüm bunlar Hammurabi'nin kısa süreli ama temel değişiklikler yaratacak şekilde birlik sağlamasıyla son buldu. Babilonya, bir daha hiç şehir devletleri diyarı olmadı; hükümdarları kırsala farklı düzeylerde hâkim olan, tek bir başkentten yönetilen büyük bir teritoryal devlete dönüştü. Birbirleriyle rekabet eden şehir devletleri bir daha ortaya çıkmadı. Hammurabi'nin hükümdarlığının siyasi açıdan en kalıcı sonucu bu olmuştu.
Kadir
2024 okuma hedefini güncelledi.
2024 OKUMA HEDEFİ
4/36 kitap - %11 tamamlandı
4 kitap okudu
36 kitap
752 sayfa
2 inceleme
2 alıntı
8 günde 1 kitap okumalı.
107 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.