Samuel Beckett in Godot'yu Beklerken adlı iki perdelik oyununu anımsatayım. Saçmalık tiyatrosu denen türün en tanınmış yapıtlarından biridir. İki serseri Godot diye birini beklerler ama gelmez bir türlü, onlar da kendilerini öldürmeye filan kalkarlar. Bizde eski Küçük Sahne'de oynanmıştı da duyduğuma göre savcı tiyatronun başı olan Muhsin Ertuğrul'u çağırıp, "Bunlar komünizmi mi bekliyorlar yoksa?" diye sormuştu. Kuşku böyle şeyler sordurur kişiye. Bir yolda dursanız, dönüp dönüp bakarlar ne duruyor diye. Toplum bizden beklememeyi, hiçbir şey beklememeyi ister. Geçip gideceksiniz işte o kadar ne iziniz kalacak, ne adınız. Öyle ya "fani dünya" demişler.