Kitabın konusuyla ve yazılış şekliyle başlayalım. Kitap adından da belli olduğu üzere Selçuklu İmparatorluğu zamanında var olmuş Alamut Kale'sini ve Hasan Sabbah'ı anlatmaktadır. Hasan Sabbah Alamut'u himayesi altına aldıktan sonra gençliğini üzerine harcadığı İsmaili tarikatını çok titiz ve özenle hazırlanmış büyük bir plan doğrultusunda kurmaya başlar. Politik hedeflerinin her birini sırasıyla gerçekleştirebilmeyi başarması sayesinde gittikçe yükselişe geçen ve İran sınırları içerisinde adını herkesin duyduğu İsmaili tarikatının fedailerini eğitme şekli ise oldukça dikkat çekicidir. Zira Hasan Sabbah, fedailere cennetin anahtarının kendisinin elinde olduğunu sık sık zikreder. Hakeza fedailer buna iman ederken de zerre kadar şüphe etmemektedir. Fedailerinin bu düşünceye nasıl bu kadar sıkı bağlandıklarını öğrenmeniz içinse kitabı okumanız gerekiyor. Kitap hikayenin gidişatı açısından tarihte yaşananlarla paralel gitse de zaman zaman bu paralellik tam olarak kendini *göstermemektedir. Bu kitabı okurken herhangi bir pürüz oluşturmamakla birlikte dikkatli olunması gereken bir noktadır. Kitabı okuduğunuz zaman zarfı içinde gerçekten kendinizi o dönemin içinde hissedebileceğinizin garantisini şahsım adına verebilirim. Kitapta karakterlerin kendi arasında konuşmaları, duygunun okura geçmesi için beden dilinin betimlenmesiyle dahi desteklenmiştir. Din başta olmak üzere felsefe ve edebiyat gibi bir çok alandan parçalar bulabileceğiniz kitapta zaman zaman zihnen ve kalben iman etmiş olduğunuz dogmalara karşı sert tutumlar barındıran paragraflarla karşılaşabilirsiniz. Bu açıdan sizi düşünmeye ve sorgulamaya itecek olan bu kitap, size çok farklı bir perspektif katacaktır. Ayrıca kitabın alt metninde bir çok evrensel mesaj bulabilirsiniz. Her ne kadar ideolojik düşünceler vücudu sarmış olsa da, bazı şeylerin hiç değişmiyor oluşu kitapta çok net bir şekilde kendine yer bulmuştur. Son olarak, her ne kadar klasik bir söylem olacak olsa da gerçekten bugüne kadar gördüğünüz manipüle yöntemlerinin hepsi bu kitaba kadar sizin için çarpıcı olacaktır. Çünkü bugüne kadar böylesini ne duydum ne de okudum. Duyduğumda çok şaşırdığım bir bilgiye bu metinde yer vermek istiyorum. Hasan Sabbah'ın önderliğinde Selçuklu İmparatorluğu'nun çok şiddetli bir şekilde sallanmasına sebep olacak kadar yükselişe geçmiş olan Haşhaşi Tarikatı günümüzde halen daha aktif olarak var olan bir tarikattır. *Nizam-ül Mülk'ün ölümüyle ilgili kitapta yazılan kısım ve gerçekte yaşanan kısım ana hatlarıyla tamamiyle aynı olsa da (İsmaili tarikatının bir fedaisi tarafından öldürülmüş olsa da) olayın kitaptaki kısmı ve çoğu kaynakta yazılı olan kısım farklılık göstermektedir. Bu sebeple kitap tecrübesi olmayan okurların kitapta okudukları tarihi açıdan kritik bölümleri kontrol etmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,9bin okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Serbest