Gönderi

Çerkes Ethem ve Kardeşlerinin Muhalefete Geçmesi
(1) Ismet Paşa'nın cephede göreve başlamasından sonra, Ethem Bey rahatsızlığım ileri sürerek Ankara'ya geldi ve burada uzun müd det oturdu. Yokluğunda kardeşi Yüzbaşı Tevfik Bey, Ethem Bey'e vekaleten Kuvve-i Seyyare'nin başında komutan bulunuyordu, Tevfik Bey, 23 Kasım 1920 tarihli bir raporunda: "Bir düşman tümeninin saldırısı üzerine, kuvvetlerini Gönen köyü kuzeyinde ki sırtlara çektiğini bildiriyor ve "Sol yanda bulunan Cumburdu yönünde güvenliği sağlayınız" diyor. Düşmanın önemli bir saldırısı olmamıştır. Kuvve-i Seyyare komutanlığının amacının, düzenli orduyu cepheye sürdürüp, kendi kuvvetlerini geride toplamak olduğu anlaşılmıştı. Tevfik Bey, 24 Kasım 1920 tarihinde cephe komutanligina yazdığı telgrafta, birtakım dokundurucu sözlerden sonra, "Koto yönetim yüzünden boşuna burada vatan çocuklarını kırdırmayaca gim" diyordu. Bati cephesi komutanı İsmet Paşa, Kuvve-i Seyyare komutanına cevap verdi ve dedi ki: "Kuvve-i Seyyare, düşmanı takip eden bağımsız bir süvari tümeni konumundadir. Düşma nın üstün kuvvetle saldırılarına karşı yalnız başına önlem alır ve düşman önemli bir hareket yaptıkça buna karşı çarpışmadan uzak durur. Bu görevler süvari birliklerine verilir. Özetle, cephemiz iyi yönetilmektedir." Batı cephesi komutanlığı, doğal olarak ordusunun bütçesini düzenlemek istiyordu. Bu amaçla, 22/23 Kasım 1920'de bütün cephe birliklerinden kuvvetleri soruldu. Cephe birliklerinden yanıtlar geldi. Kuvve-i Seyyare istenen yanıtı göndermedi. Bu konuda cepheden yöneltilen soruya gelen cevapta Tevfik Bey diyordu ki: "Kuvve-i Seyyare ne bir tümen, ne de bir düzenli kuvvet haline dönüştürülemez... Bu serserilerin başına ne bir subay, ne de hesap memuru koymak mümkün olmamakla beraber, kabul ettirilmesi imkânı da yoktur. Çünkü zabit gördüler mi Azrail görmüşçesine isyan ediyorlar. Bizim müfrezelerimiz, Pehlivan Aga, Ahmet Onbaşı, Sarı Mehmet, Halil Efe, Topal İsmail gibi adamlar tarafından yönetilmektedir. Ve bölük yazıcıları da yazdığını okuyamaz ve okuduğunu yazamaz adamlardır ve bunların değiştirilmesi imkânı da yoktur. Kuvve-i Seyyare'nin şimdiye kadar olduğu gibi gelişigüzel yönetilmesi zorunludur... Esasen Kuvve-i Seyyare'yi düzene koymak değil, bu düşüncenin var olduğunu hissettiği anda dağılır. Rica ederim, bu yazdığım şeyleri başka bir şey olarak algılamayınız..."
Sayfa 160
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.