Gönderi

243 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Fantastik ve bilimkurgu edebiyatına hayranlığım böyle güzel eserler okudukça daha da güçleniyor. 1884 doğumlu Aleksandr Romanoviç Belyaev, Sovyetlerin Jules Verne’i olarak anılmakta ve bilimkurgu edebiyatına da katkıları oldukça büyük yazarlardan birisi. Karakterleri çok güzel ve birbirini tamamlayan tipler. İnsanın mükemmel olmadığını savunan Doktor Salvator, masumiyetin temsili kahramanımız İhtiandr, açgözlülüğün yeryüzünde hayat bulmuş hali Zurita, aşkı ve fedakarlığı simgeleyen Gutierrez, pişmanlığın ve özlemin vücut bulmuş hali Cristo ile Baltasar ve diğerleri… Kitabın anlattıklarına gelirsek; okyanus, ilkel yaşam, doğa, teknoloji, tıp, bilimin sınırları, aç gözlülük, yalnızlık, insanın doğası, inanç, cesaret, doyumsuzluk, masumiyet, aşk, denizaltı, dini istismar, adalet, evrim, Tanrının iradesi, sonsuzluk vs. Belyaev’in hayal gücüne sığan her şey o yüksek sosyal zekası ile birleşip resmen bir şölen hazırlamış bizlere. Arjantin’de yaşayan ve bilimsel araştırmalar yapan, eski bir cerrah olan “Salvator” çeşitli deneysel çalışmalar yapmakta ve farklı yaşam formlarını birleştirerek ortaya yeni türler çıkarmakta. Kendi deyimi ile en önemli eseri (aynı zamanda manevi oğlu) ise; küçük bir yerli çocuğu iyileştirip ona köpekbalığı solungacı transplantasyonu yaparak onu bir su adamına çevirmesi. İşler elbette bu noktadan sonra karışmakta ve hikaye bizi okyanusların içerisinde süzülen bir cruise gemisinin içine alıp akıntıyla birlikte sona doğru taşımakta. Öyle de keyifli! Kitap başta fantastik kurgu havası ile başlasa da sonuna doğru bilimkurgu öğeleri baskınlığını arttırıyor. Kitabın sonlarındaki bana göre bir diğer önemli nokta ise; kilisenin Doktor Salvator’u “Tanrının yarattıklarına müdahale” suçu ile yargılıyor olması. İnsanın olduğu her yerde ve her dönemde olduğu gibi yine dini kötüye kullanan ve kalabalıkların dini duygularını istismar edip, kışkırtarak onları da arkalarına alan sözde bir adalet! Bilinmeze karşı ön yargılarımız… Ve öğrenme isteğini yine teğet geçip hazıra konma çabamız… Yeremey Parnov’un sonsözüyle bu harika kitabı noktalıyoruz maalesef ki… Akıcı ve derinliği yüksek bir hikaye. Okumanızı kesinlikle tavsiye ederim. Ben de en kısa zamanda Belyaev’in bir diğer kitabı “Hava Adamı Ariel” isimli kitabına başlama niyetindeyim. Bakalım Belyaev bu sefer nasıl bir hikaye ile ağırlayacak beni…
Su Adamı
Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,556 okunma
·
44 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.