“Dinler arası diyalog üzerine yaptığı çalışmaları ile tanınan Kanada Alberta Üniversitesi'nden Profesör İbrâhim M. Abu-Ragiye göre, Afgani'nin haleflerinden Said-i Nursi'nin "Eski Said” ten 'Yeni Said'e geçişi de New Age'e adaptasyondu. Risalelerinde Said Halim Paşa'yı müdâfaa eden Said-i Nursi, 1908'de, “Osmanlı pevleti, Avrupa'ya gebe; bir gün bir Avrupa devleti doğuracak. Ve Avrupa, İslâm'a gebe; bir gün bir İslâm devleti doğuracak” diyerek yıllar öncesinden bu dönüşümün haberini veriyordu.“
Abu-Rabi'nin bu iddiası enteresan, çünkü Said-i Nursi gençliğinde Cemaleddin Afgani ile tanışmış, İttihâd ve Terakki'de aktif bir rol oynamış, hatta arkadaşı Mehmed Akif'in de mensubu olduğu Teşkilât-ı Mahsusa'ya katılmıştı.“ Şubat 1921'de Ankara'ya destek olmak için Selânikli Eşref Edip ve Mehmed Akif'le birlikte Sivas'ta, İmâm Yahya'nın adamları gibi Şiilerin de katıldığı bir İslâm Kongresi tertip etmişlerdi. Hatta bir iddiaya göre, “ Said-i Nursi'nin, Kıyamete yakın Deccal ve tataftarlarının, “Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın din-i hakikisini İslâmiyetin hakikâtiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevi cemaati namı altında ve “Müslüman İsevileri” ünvanına layık bir cemiyet”? tarafından öldürüleceği gibi enteresan ve modern fikirleri ihtiva eden risaleleri, Türkiye'de yasaklandığı zaman Amerika'da bir petrol firması tarafından, yani Rocketellerin Standard Oil'i tarafından bastırılıp Türkiye'ye gönderilmişti. Nursi'nin hareketli bir siyâsi hayatı bırakıp böyle dini risaleler yazan ya da yazdırılan Yeni Said kişiliğine geçişi, Aubtey'in aktif istihbaratçılığı bırakıp Bennett adıyla sufizme teveccüh etmesine benziyordu.
Bediüzzaman Said Nursî
Sayfa 499Kitabı okuyor
··
120 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.