"Karabük'te demir çelikte çalıştım" dedi. Anası ölünce babası çağırmış bunu; Zırık Hasan beş öksüz kardeşe analık edecek bir gelin istiyormuş. Bayram'a evlen diye dayatmış, çoluğun çocuğun karnını doyuracak, abasını aklayacak bir kadın lazım, bu yaşımda ben mi evleneceğim, hem kim gelir bana diyerek sövüp sayıyormuş.
Kınar gibi bir sesle:
"Bir de evlen askere git diyor babam" dedi.
"Oğlum" dedim, "Baban haklı. Köylü kısmı askere gitmeden evlenir, kadını yükler öyle gider. Çocuk biraz büyüyünce izne gelir bir daha yükler, askerlik bitene kadar iki velet neredeyse büyümüş olur"
Gülsün diye bunları söyledim. Bir de utansın kızarsın istedim, babasının dediğine kulak versin, ikiletmesin, iyi insan olsun. Çünkü bu güneş yanığı tende bir zevk düşkünlüğü, kıvrımlı dudaklarda bencillik, geniş alında hırs, pırıl pırıl gözlerde cinfikirlilik, iri kulaklarda biraz safça bir ruh olduğunu sezer gibiyim.
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.