1902 Doğumlular benim 
Murat Ç Youtube vidosu ile keşfettiğim ve bir çırpıda okuduğum çok sevdiğim bir kitap oldu. Yaklaşık 2 gün süren bir okuma yaptım ve çok etkilendim.
Kısaca konuyu yazıp, incelemeyi sadece hislerime ayırmak istiyorum ben.
1902 yılında doğan ve savaşı 12 ile 16 yaşlar arasında tanıyan karşılaşan çocukları okuyoruz 1902 Doğumlular ile. Kitabın anlatıcısı ve ana karakterinin adını hiç duymuyoruz. Ama onun arkadaşlarını, ailesini, yaşadıklarını görüyoruz gözünden. Kimilerine göre "normal" bir hayat yaşanırken, 28 Haziran 1914’te Saraybosna’da Avusturya-Macaristan veliahtı Arşidük Franz Ferdinand ve eşi Arşidüşes Sophie’ye düzenlenen suikast ile Ağustos 1914’te başlayan ve dört yıl boyunca birçok cephede devam eden savaşın izlerini okuyoruz. Ferd ve babası "Kızıl Binbaşı" ile tanışıyoruz. Leo'ya "Yahudi" olduğu için üzülüyor ve yaşadıklarını hazmedemiyoruz. Bir sınıftaki tek Yahudi olmanın o dönemlerde ne kadar zor olduğu ile bir kez daha yüzleşiyoruz. Savaşa kadar gelinen süreçte, karakterimizin gözünden insanlara ve kadın erkek ilişkilerine duyduğu merakı keşfediyoruz. İlişkilerin bir "sır" olan kısmını araştırması ile ve bu uğurdaki kimlik arayışı ile de karşılaşıyoruz.
Gelelim benim özellikle takıldığım ve bahsetmek istediğim kısımlara. Savaşı, savaşları birçok kişinin gözünden okuyup dinlemişken bir de çocuk gözünden okumak beni etkiledi. Kızıl Çete adını verdikleri bir gruba dahil olmayanları bile savaştaki birlik ve beraberlik için yanlarına almalarını görmek beni üzdü. Çünkü aslında çocuk da olsalar, savaşın insanlar için ne anlam ifade ettiğini bir şekilde anlamaya başlamışlardı. Düşman diye adlandırıp dışladıkları zorba arkadaşlarıyla bile, geçmişi unutarak dayanışma içine girmişlerdi.
Bir yanda savaşa giden aile bireylerini keyifle uğurlayan çocuklar, eşlerini savaşa gönderen annelerini göğüsleri kabararak izleyen çocuklar ve diğer yanda cephelere gitmeyen gidemeyen babalarını kaygıyla izleyip bundan utanç duyan çocuklar...
İki açıdan da ne kadar acı vericiydi. Önce coşkuyla ve bayraklarla uğurladıkları babalarını, zaman ilerledikçe merak etmeye başlayan annelerinin kaygılı yüzleri ile karşılaşıyordu 1902 doğumlular.
Babaları aileleri savaşa gidince, olgunlaşmaya başladıklarını hisseden ama aslında sadece birer çocuk olan binlerden sadece bir kısmıydı onlar!
1. Dünya Savaşı ile zorluklar ile ve ölüm ile karşılaştılar. Daha küçük yaşta ölümle ve sevdiklerini kaybetme korkusu ile yüzleştiler. Ne olursa olsun barışı ve kardeşliği de hiç unutmadılar.
Beni en çok etkileyen cümle, savaşın duyulduğu ilk anlarında ana karakterin söylemiş olduğu "Ah anne, savaş ne güzel şey!" cümlesiydi. Önünde marşlar söylenirken, biralar içilip insanlar sarmaş dolaş birlik beraberlik içinde savaşı kutlarken tamamen bu coşkuya kapılıp bir çocuk tarafından söylenen bir cümleydi bu aslında. Ama, yurtseverlik gürültüleriyle dolup taşan bayram gecesinin sonrasını düşününce! İşte o zaman savaşın, bir çocuk için sadece masum bir eğlence anındaki kutlamadan ibaret olduğunu gözler önüne seriyor yazar.
Kayzer'in gereğini yapacağını düşünen halk, Rusya haritası satın alıp kalemlerini sivrilten işaretleyen çocuklar! Aslında savaşı sadece yeni kahramanlıklardan ibaret sanarken gerçeği acı tecrübelerle öğrenen çocuklar! Şenliklerle, cümbüşlerle cephelere gönderilen askerlerin ailelerine bir cesedin yanında oturup mektuplar yazan çocuklar!
Okuduğum kitabı daha nasıl anlatabilirim bilmiyorum. İnsanlığa dair bir okuma yapmak isteyen, genç yaşta olgunlaşmayı çocukların gözünden anlamaya çalışmak isteyen ve savaşı bir de çocuklardan dinlemek isteyen herkese tavsiyemdir.
··
1.482 görüntüleme
Yorumuna sağlık Fazii, kitabı keşfetmene ufakta olsa katkım olduğu için mutluyum, konusu itibariyle oldukça hislere dokunan bir kitap, İki Dünya Savaşı dünyaya büyük zararlar verdi, yaşayanlar kadar hissedemesek de, okuyarak bu deneyimlere ortak oluyoruz. Bu dehşet günlerini çocukların üzerinden okumak farklı bir deneyim. Yakında seninle birlikte güzel bir kitap okuyacağız, okumalarımız bol olsun, tekrardan emeğine sağlık. 😊
Teşekkür ederim Murat, tabi ki katkın oldu olmaz mı. Çok farklı bir deneyimdi. Evet heyecanla ve merakla bekliyorum birlikte yapacağımız okumayı canım dostum! 😍🥳
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.