"Güzel Günlerin Hatrına..."Türk edebiyatının yine geç kaldığım eserlerinden birini daha okudum. Okudukça azalır, diye düşünmeme rağmen her yeni eserde "Bunca zaman nasıl okumamışım!" diyorum. Şu "kendi değerlerimizi tanıma" işini biraz daha önemseyip okullarımızda bu hassasiyetle hareket etsek iyi olacak!
Yaşar Kemal, Türk edebiyatında okumuş olduğum diğer eserlere bakınca efsanelerimize en hakim bulduğum yazarımız. Ayrıca büyülü gerçekçilik akımının da başarılı bir uygulayıcısı. Onun eserlerinde toprak sinirleniyor, dağlar öfkeleniyor, saz dile geliyor, atlar yaren oluyor, geyikler tuzak kuruyor, yılanlar dehşet saçıyor, filler tahta oturuyor, karıncalar devleşiyor... Ve henüz okumadığım kim bilir neler neler...
Ağrı Dağı efsanesinde olaylar bir atın, başkahramanımız Ahmet'in evinin önünde görülmesiyle başlıyor. İlk cümlelerden itibaren sizi kendine çeken eserde, merak unsuru son cümlelere kadar devam ediyor. Yöresel sözcüklerin kullanımı, bazı inanış ve geleneklere yer verilmesi kitabın anlamını, değerini daha da yüceltiyor.
Mekana ayrıca değinmesek olmaz. Eser Ağrı, [Doğu]Beyazıt, Mahmut Paşa'nın yaşadığı saray (İshakpaşa Sarayı) ve Van Hoşap Kalesi'nde geçmekte ama buralar sanki bu dünyadan değilmiş gibi mistik, fantastik mekanlar. Gerçi bundan tam olarak 2 yıl önce bugün o topraklarda, o sarayın içindeydim, geçmiş zamana gitmek insanı büyülüyor. Belki de o yaşanılmışlık, kitabın bendeki etkisini yoğunlaştırdı.
Sofi'yi, Demirci Hüso'yu, Memo'yu, Kervan Şeyhi'ni, Hoşap Beyi'ni ve nice Kürt Beyleri'ni, Ağrı Dağı'nda yaşayan halkı çok sevdim. Onlardaki hırs, doğru bildiklerinden vazgeçmeme azmi, zulme karşı koyma çabası, aşık olanları koruyup kollama hisleri, kısacası yiğitçe duruşları çok anlamlıydı. Ancak hepsinden öte "birlik olursak zulmü de yeneriz, zalimi de" inancı kitabın değerini kat be kat artırıp eseri basit bir aşk hikayesi olmaktan çıkardı. Gülbahar'ın mücadelesi, kendinden vazgeçecek dereceye varan fedakarlığı okunmaya değerdi. Ahmet'le vurgulanan masum aşk ise bir Özlem Tekin şarkısını anımsattı: "Aşk her şeyi affeder mi?"
Okumamış, Yaşar Kemal ile henüz tanışmamış olanlar için mutlaka tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar!