Şimdi size 2012 yılında 396. baskısını yapmış bir kitaptan bahsedeceğim :)Kitaplıkta uzun zamandır bekleyen ve merak ettiğim bir kitaptı. Şimdilerde ise 500. baskısını yapmıştır herhalde, akıbetini bilemiyorum.
Kitabı okumadan önce böyle iliklerinize kadar aşk duygusuyla dolup taşacağınızı sanıyorsunuz ama maalesef kitap bu beklentiyi karşılamaktan oldukça uzakta. Kitabın içersinde bolca 'aşk' geçiyor ancak ne bu aşkın içine girebiliyor ne de sizi Allah'a götüren bir aşka tanıklık edebiliyorsunuz.
Kitapta Şems-i Tebrizi'nin Mevlana ile yollarının kesişmesi ve aşk yolculuklarından bahsediliyor. Biraz tuhaf bir itham mı olacak emin değilim, kitabı okurken sonunda Allah'a ulaşılan bir aşktan ziyade iki erkeğin arasındaki beşeri bir aşktan bahsediliyor gibi bir hava var. Konunun okuyucuya doğru hisleri geçirecek şekilde işlenemediğini düşünüyorum. Bu beni biraz üzdü, daha doğrusu bu kadar çok satılan bir kitapta bu eksiği görmek beni üzdü.
Kitap Şems-i Tebrizi'nin dilinden yazılmış ama kitabı okurken yaklaşık sekiz yüz yıl önce yaşamış bir insan değil de, bir 21. yüzyıl insanı konuşuyor gibi bir dil hakim. Bu anlamda tarihten bazı esintiler görmek isterdim ancak pek göremedim.
Eğer başka kitaplardan Şems-i Tebrizi'yi okumamışsanız aklınızda insanlara beddua eden ve binaları başlarına yıkan, kendini beğenmiş, kibir dolu bir Şems profili oluşabilir. Başka kitaplardan da yararlanmanızı tavsiye ederim.
Toparlamak gerekirse kitap beklentilerimi karşılamadı. Ama kitap kitaptır, eğer karşınıza çıkarsa okumanızı tavsiye ederim. Basit ve yormayan bir anlatımı var. Diğer bilgi yüklü kitapları okurken arada nefes almak için okunabilecek bir kitap. Elbette içinde güzel yazılmış cümleler de yok değil. Eğer okursanız iyi okumalar diliyorum, sağlıcakla kalın.