Gönderi

78 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 saatte okudu
Özgürlük veya Zincirsiz Hava Sahası
Yunan Medeniyetinin mitolojilerini anlamak için öncelikle medeniyetteki insan, doğa, tanrı ilişkisini anlamak yerinde olacaktır. Hiyerarşi kabaca şöyledir: Doğa, tanrı, insan. Tanrıların ve insanların arasında da bir hiyerarşi vardır fakat konudan sapmamak adına onlara değinmemek yerinde olacaktır. Sadece şunu belirteyim: Tanrılar da doğa kanunlarına tabiler ve insan biçimciler. İnsanlardan ayrılan tarafları, ölümsüz olmaları ve birtakım doğa-üstü güçlere sahip olmaları. Bu güç kısıtlıdır, tek tanrılı dinlerin kutsal kitaplarındaki tanrı ile karıştırmayın. Hesiodos, Aiskhlos, Goethe gibi simalar tarafından işlenen Prometheus mitleri birbirlerine birtakım noktalarda benzeşmektedirler. Örneğin her Prometheus mitinde, altta politik bir tavır ve tasvir vardır. Prometheus, Zeus’tan ateşi çalar ve ölümlü insanlara verir. İnsanlar ateşi kullanarak sanatı öğrenirler ve gitgide güç kazanırlar; böylece de yaşama daha çok tutunabilmektedirler. Peki, politika bunun neresinde diye sorabilirsiniz. Hemen cevap vereyim. Zeus tanrıların başıdır, genç bir yöneticidir. Ateşi yalnızca tanrıların himayesi altında görür ve insanlara vermez. Prometheus ise yarı-tanrıdır ve insanlardan yanadır. Onlara yardımcı olmak için ateşi çalar ve insanlara verir. Ateşin yanında onlara akıl, bilgi ve umut da vermiş olur. Zeus, günümüzdeki devlet insanları veya şirket yöneticileri gibidir esasında. Hatırlayacak olursak Zeus’un da doğaya içkin olduğunu açıklamıştım. Bunun anlamı, Zeus her ne kadar tanrıların tanrısı gibi görünse de esasında doğa yasalarının (kaderin) dışına çıkamaz ve her dilediğini yapabilecek kudrette değildir. Evet, tek tanrılı dinlerin anlatılarıyla yoğrulmuş zihinlerimizin böyle bir tanrıyı tasavvur etmesi zordur fakat o dönemde Yunanlıların zihnindeki tanrı böyle bir şeydir ve tanrılar da çeşit çeşittir. Devlet insanlarının halktan her zaman bir gizledikleri vardır. Bu bazen kendi suçlarıdır bazense onları bilgiden veya doğrudan mahrum bırakmaktır. Hiçbir yönetici kendinden altındakilerin doğru bilgiye ulaşarak kendini yetkinleştirmesini, daha diri zihinlere sahip olmasını istemez. Çünkü bunun olması, koltuğunun gitmesine sebebiyet verebilir. Bu nedenle bilinçli bir bilinçsizleştirme yürütür, halkına karşı. Zaten sanatın ve felsefenin yöneticilerce övüldüğü hiç görülmemiştir. Övseydi kendine bir çıkar sağlayamazdı. Ki zaten halk da sanata ve felsefe pek meraklı değildir. İşte Prometheus bu noktadan devreye girer ve bu olayın kendi sonunu kazacağını bile bile ateşi çalar ve insanlara verir. Bir başka deyişle Prometheus bilgiyi ve özgürlüğü insanlara sunmuştur, bu nedenle de halktan yana bir halk insanıdır. Tarihin ilk başkaldıranıdır. Devrimcidir. İnsanlar Prometheus’tan ateşi aldıklarında ilk önce pratik sanatları yerine getirirler. Bunlar ev yapımı, yemek yapımı, yerleşik bir hayat, ve benzerleridir; ardından insan özgürlüğünün farkına varır ve örgütlenmeyi öğrenir. Bunun sonucunda da politika başlar. Artık insanlar yönetim ve yönetilme üzerine düşünmeye başlamışlardır. Örgütlenme sonucu oluşan toplumda teorik bilimler/sanatlar ortaya çıkar. Bu, insanın geleceği öngörmesini ve kendi üzerine daha fazla bilinçlenmesini sağlar ve böylece insan, doğanın ve tanrının bir kulu olmaktan çıkarak kendinin tanrısı olur. Artık hakimiyet insandadır. Görüleceği üzere konu ateşten modern dönem insanlarına kadar uzanıyor ve hâlâ da uzanmaya devam etmekte. Goethe’nin dizelerinde daha açık görüleceği üzere, Prometheus miti esasında tanrının iflasının bir göstergesidir. İnsan başkaldırmıştır ve acısıyla tatlısıyla kendisinin tanrısı olarak da ölecektir. Fakat işler göründüğü gibi gitmez ve modern dönemde ayrı bir tutsaklık başlar fakat bu tutsaklık üzerinde durmayacağım. İsteyenler distopyaları, Marx’ı ve varoluşçu eserleri okuyabilir. Tutsaklığı en iyi serimleyenler onlardır. Modern dönemdeki “başkaldırı” eserleri Prometheus’un başka başka formlarına denk düşer. Her eser son kertede bir sorunun cevabını aramaktadır: Acı çekmek pahasına da olsa her zaman özgürlükten ve akıldan yana olmak mı, yoksa acısız, akılsız bir esaretten yana olmak mı daha çekicidir? Prometheus ilk yolu seçmiştir. Eğer siz de ilk yolu seçtiyseniz, tebrik ederim; artık siz de Prometheus'un bir yancısısınız.
Zincire Vurulmuş Prometheus
Zincire Vurulmuş PrometheusAiskhylos · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20197,4bin okunma
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.