Allah‟ın esrar-ı gaybisinde her şeyin ilmini bilen alim olarak, bilgisini istediği kadar ve
istediği biçimde nurani tecelli ile kulunun kalbinde vuku ettirmesi sonucunda, kulun
edindiği hikmet bilgisine ilm-i ledûn denir. İnsan mevcudiyeti ile “kaniatı yarattım
sığmadım, mümin kulumun kalbine sığdım” kelamında bulunan Hakk‟ınküre-i
arzda tecelli ettiği varlık katıdır.
Hakk katı olan insan, Hakk‟ın kendisinde nurani tecellisi sonucu hikmete ulaşır.
Hikmet sahibi mümin, hikmette feraset sahibi olan irfan ehlidir.