Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Kureyş müşriklerin İslâm'ın ilk üç yılında yani İslâm'ın gizliden gizliye yayıldığı ve Allah in bir Ve tek olduğunun ilân edildiği yıllarda fazlaca bir tepki göstermemişlerdi. Çünkü İslâmın vahyinden önce de Mekke'de tek Allah’a inananlar (hanifler) bulunmakta ve bunlar HZ. İbrahim'den kalma tevhid inancını devam ettirmekteydiler. Kureyş müşriklerinin İslâm'a karşı aldıkları kesin tavır ancak tevhid inancının bütün sonuçlarıyla ortaya konulmasından sonra görüldü. Yani Allah'ın bir ve tek olduğunun söylenmesi karşısında fazla telâşa kapılmayan müşrikler, iş bu inancın tabii neticesi olan putların ortadan kaldırılması noktasına gelince İslâm'a karşı açık ve kesin bir cephe aldılar ve onun yayılmasını önlemeye çalıştılar. İlginçtir ki, Kureyş müşriklerinin bu tavrı günümüzde de devam etmektedir. İslâm'ın mücerret doğrularına karşı fazlaca bir hassasiyet göstermeyen günümüz cahiliyesi, iş bu doğruların sonuçlarını ilân etmeye ve uygulamaya gelince birden bire İslâm düşmanı kimliklerini açığa vuru veriyorlar. Nitekim günümüzde kimse kimseyi bankaya para yatırmaya zorlamamaktadır. yahut kimsenin namaz kılmasına karışılmamaktadır, kimsenin, Allah'ın bir ve tek olduğunu beyan etmesine ses çıkapılmamaktadır denilmesine rağmen, Allah'ın bir ve tek olduğuna inanmanın İslâm'ı bütünüyle yaşama sonucuna ulaştığı ortaya çıkınca bazı kesimlerde tedirginlik görülmeye başlıyor. Uzlaşmacı tavra sürüklenen Müslümanlar belki durumu bütün Vahametiyle kavramakta acze düşebilmekte ve çoğu zaman da bilinçsizce İslâm düşmanlarıyla aynı saflarda yer alabilmektedirler.
Sayfa 34 - İz yayıncılıkKitabı okudu
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.