Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

404 syf.
·
Puan vermedi
ELİMİZİN HAMURUYLA TÜFEK TUTTUK!
"Savaşı erkekler yapardı. Erkekler (erkeklerin çoğu) savaştan hoşlanırlardı, çünkü erkeklerin gözünde "savaşmakta bir şan, bir zorunluluk, bir tatmin" vardı, oysa kadınlar (kadınların çoğu) böylesi duyguları hiç hissetmezler ya da savaştan hiç hazzetmezlerdi." -
Başkalarının Acısına Bakmak
Başkalarının Acısına Bakmak
-
Susan Sontag
Susan Sontag
"Nefret etmek ve öldürmek kadınlara göre işler değil , bize göre değil. " -
Kadın Yok Savaşın Yüzünde
Kadın Yok Savaşın Yüzünde
-
Svetlana Aleksiyeviç
Svetlana Aleksiyeviç
KOMÜNİST OLAN BİZLERİZ, ERKEKLERİN SADECE BİR KISMI SOVYET MİLLİYETÇİSİ İDİ (- FAŞİST BİR  KOMÜNİST-) GERİ KALAN DA FÜHRERCİ. STALİN, LENİN, HİTLER AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE BİRİ HİTLER DİĞER 2 Sİ DE SOSYALİST HİTLER KOMÜNİST HİTLER AYNI B.K.N LACİVERTİ. değişen bir şey yok yani :) Ben kim miyim? Benim adım KADIN, Tarihteki bütün askerlik rütbelerine ek rütbe ismi verdiren ama asla ismim anılmayan (- en az bir erkek kadar -) buna rağmen yine de savaşa karşı olan biri işte . Sıradan... Biz de etek giyip salınarak yürümek isterdik. Çocuklar hiç savaşın yüzünü görmesin. Bir kişiyi öldürünce katil, "Kitleleri" öldürünce KAHRAMANDIM. Tarih kitapları benden hiç bahsetmiyor. VARSA YOKSA ZAFER. Zafer kanlı. Zafer çocukları öldürüyor... Kadının adı yok, çocuğun adı geçmiyor.  O TAPINDIKLARI liderlerin isimleri var sadece. Ama ben bu sefer onları da bahsedeceğim. #127074293 Tarihteki bazı savaşlar, bir "kadın" uğruna çıkmıştır. Hatta ilk kan bile bir kadın için aktı. Habil ile Kabil. Bunun yanı sıra, Truva Savaşı, Galya Seferi ( Atilla'nın karısı için düzenlediği sefer) Cengiz Han'ın eşi Börte için düzenlediği Merkit Savaşı, Çinli Prensesler yüzünden çıkan savaşlar, Kleopatra uğruna ne Sezarlar ne Marcus Antoniuslar harcanmış misal... , Osmanlı Devleti'ne bakarsak yine , Hürrem Sultan 'ın fitneleri ile Rüstem Paşa ile birlikte oyun edip Şehzade Mustafa 'yı öldürmesi ve bu savaşı da yine ilk Mahidevran Sultan'ın Şehzade Mehmet'i öldürerek çıkarması,  Padişah Genç Osman'ın derdini bir cariyeye anlattıktan sonra yeniçeriler tarafından katli, Kösem ve Turhan Savaşı... Gelin bir de meseleye başka yönden bakalım. Belki de savaşı kadınlar istemedi, erkeklerin kurduğu düzende kadınlar da bu anarşiye ortak olmak zorunda kaldı. Kabil'in elinde değil miydi Habil'i öldürmemek,  ya da erkeklerin taht kavgası olmasaydı kadınlar neden savaşsındı ki? Bu dünya bir sebepler dünyası. Olmuş bitmiş temennimiz bir daha olmaması, çünkü ruhta derin yaralar açıyor. Şimdi anlatacağım bu hikayelerden bir kaçı... Merhaba benim adım Anna, SSBC ordusunda görevli kadın bir Orgeneralim, görevimi severek yapmıyorum. Savaşlarda zafer kazandığım zaman sevinmiyorum. Neden sevineyim? Biz kazanıyorsak onlar da ölüyor? Sırf topraklarımız ayrı, ırklarımız ayrı diye neden onlarla savaşmayı gerekli göreyim? Babam ve eşim oldum olası Sovyetçiler. Stalin 'i çok överler. Onu put yaparlar. Ben hiç bir kitabını okumadım. Belki okusaydım, ondan daha çok nefret ederdim. Pazara et almaya gidemez oldum. Kırmızı ve kan görmeye tahammülüm kalmadı. Kadınlığımdan soğudum. Nicedir kocamla şöyle şevhetli anlarımız olmadı. Uzun zamandır adet görmüyorum. Yedi senedir çocuğum olmuyor.Savaşın stresindendir. Saçlarım kir pas toz içinde, bikini bölgemde tüylenmeler oldu. Etek giysem bile cephede koşturmaktan bacaklarım şiştiği için çok kötü duruyor. Köyümüze NAZİLER saldırdı SOVYET ORDUSU DA Ukrayna'ya saldırdı geçenlerde. Kısır bir döngü işte. Ukrayna'da tıpkı bana benzeyen bir kadın o da hak ediyordu en az benim kadar kocası ile yatakta gamsız ve yarını düşünmeden hasretle sevişmeyi. O da en az benim kadar küçük kızının saçlarını taramayı isterdi. İşin ilginç yanı, savaşan herkesin tek bir gerekçesi vardı : "Vatanını çok sevmek." Kime sorsan, "Vatanımı çok seviyorum" diyordu. Herkes çok seviyordu. Bu yüzden öldürüyorlardı birbirini. Ordu komutanımın kızı toplama kampında esir. Dayımı da alıp götürdüler.  Komşumuz Nasya Teyze savaşa daha fazla tahammül edemedi ve karşıdaki ağaca astı kendini. Okulumuzda sürekli Marx ve Lenin'in fikirlerini öğretiyorlardı. Yoldaş(!)Stalin'i överek anlatıyorlardı. Stalin, büyük vaatler veriyordu halka. Kızıl Ordu zaferlerle döndüğünde cephede ölen babalarımızın, nişanlılarımızın son kez cesetlerini gösteriyordu bize. General olmadan önce tarih öğretmeniydim. Müfredat üç kere değiştirildi. Menşevikler iktidarken onların tarihi Bolşevikler iktidarken onların tarihi ve en sonunda da Stalin işte... Sonra da savaş çıktı. Kendimce kadınları örgütlemek için komitelere girdim. Yirmi bir yaşında saçıma beyaz teller düştü. Ölüme alıştım. Çoğu zaman aç kaldık. Peksimet dışında bir şey yemedik. Eşimle de savaşta tanıştık. Dergilerde savaşı eleştiriyorum. Sansür yiyorum sürekli. Arkadaşım doktor yaralılara yardım ediyor. Ölüleri gömecek yer kalmayınca tren peronlarında bıraktık cesetleri. Her yer kan, leş. Pilot da vardı içimizde. Yurttaşlar acı içinde.   Merhaba benim adım Sergenyava. Zorunlu hemşirelik yapıyorum. Kırım'lıyım. Sovyetler köyümüzü talan etti. Lenin kuşatma çıkarttı Sivastopol'a.Savaşta o kadar çok fakirlik çektik ki elimizde bir şey kalmayınca ziynetlerimizi, saatlerimizi sattık. Savaş yapacak kadar paraları vardı ama insanları açları doyuracak kadar yoktu. Merhaba benim adım Maria ilk adetimi savaş sırasında oldum. Yaralandım bir yerim kanıyor sandım. Sonra erkek komutanımız söyledi durumu. Merhaba benim adım Alina, kızımı kürtaj ettirdim. Doğuramazdım çünkü. Savaş vardı. Onun intikamını alacağım mutlaka. Merhaba benim adım Vasilyava, bir yeraltı militanıyım. Gözümün önünde köyümü yaktı Almanlar. İçinde annemin cesedini buldum. Savaşta doğum yaptım. Onu da cephelere götürmek zorundaydım. Yahudi olduğu için bir çok insanı gözümüzün önünde öldürdüler. Merhaba benim adım Otla. Koyu bir ateisttim. Sovyet Partizanıydım. Savaşta dua etmeyi öğrendim. İncil'i hiç okumamıştım. Savaşta askerler dalga geçiyordu. Tanrı varsa bunlara neden engel olmuyor diyorlardı. Haklılardı belki de. Üzerimize füze yollayan Alman uçaklarının üzerinde siyah koskocaman haçlar vardı. Cinsel hayatımız yoktu. Beraber savaştığımız erkeklerle arada ufak şakalaşırdık sadece. Erkekler arasında " Sen hiç yaptın mı?" derlerdi birbirine. Nasıl bir his olduğunu merak ettiklerini söylerlerdi. Merhaba benim adım Tonya, yanarak öldüm. Zırhlı tankların önlerine atladı çoğu arkadaşım. Ben ise yanarak feda ettim kendimi. Geriye sadece anı defterlerim kaldı. Tarih kitaplarında belki benden bahsedilir. Merhaba benim adım Gregoroviç, Moskova Kanalı toplu mezara dönüştü gözümün önünde. Eşimle tanıştım cephede. Merhaba benim adım Olga, savaş nişaneleri bana onur vermek yerine utanç veriyordu. Merhaba benim adım Valentina, uçaksavar topçusuyum. Savaştan nefret ediyorum. Genç yaşta Sibirya'dan Moskova'ya geldim. Okulumu yarıda bıraktım. Babam yirmi yıl kürek cezasına çarptırıldı. Stalin'e karşı çıktığı için halk düşmanı ilan edildi. Daha erkek arkadaşım bile olmadı hiç öpüşmedim. Merhaba benim adım  Varya, raşitizm hastasıyım buna rağmen kendimden on kat büyük topları silahları taşıdım cepheye. Cesetleri taşıdım. Merhaba benim adım Aleksandra, Almanlar köyümüzü basarsa onlara kaynar su dökeceğim. Başka silâhım yok. O yüzden sürekli mutfakta su kaynatıp sokağa dökerek prova yapıyorum. Her defasında daha uzak menzile dökülünce mutlu oluyorum. Merhaba benim adım Burakova , Kazakistan'lı bir arkadaşım Stalin 'in köyünü yaktığını anlattı. Dergiler sansür yiyor. Savaş bitti dediklerinde inanamadım. Beklenen bir gün gerçekleşecek miydi? Ukrayna ağlıyordu. Ölüm kokuyordu. Birbirlerini süngüleyen insanlar, kemik kırılmaları, kan görüntüleri. Görmemek daha iyi. Halbuki tek bir yol vardı. İnsanı sevsek yeterdi. Merhaba benim adım Vasilyev, üniversitede akademisyenim. Savaş yıllarında on dört yaşındayım. Her taraf yangın yeri. Analar, bacılar seferberlik ilan ettik. Kız kardeşlerim ve ve annem biz de katıldık. Babam savaşa gitti. Sadece bir av tüfeği ve gocuk bıraktı geriye. Bir erkek kardeşim kaldı evde sadece. Kız kardeşim Olya Stalin'in ordusuna katılmak istedi. Açlık son safhada. Ölüm sürekli ensemizde. Sadece seyirci kalmak zorundaydık. Merhaba benim adım Tamara, babam inşaat mühendisi idi. Kendi elleriyle yaptığı köprüleri savaş yıktı. Onca emeği yok oldu. Savaşta bütün köprüler yollar kullanılmaz hale geldi. Merhaba benim adım Lena, şarkı söylemeyi çok severdim. Savaş çok şey alıp götürdü benden. Savaştan, ölümden bahis olunca utanmayanlar, sevmekten, sevişmekten bahis olunca utanırlardı. Savaş kitaplarını kızlar hiç sevmezdi. Genelde hep aşk kitapları okurduk. Merhaba benim adım Nina, savaş bizi ölümün pençesine attı. Savaştan kırk altı yıl sonra evime dönebildim. Savaşta her şey hızlı gelişir. Ölüm de yaşamak da. Kuşlar, atlar bile vurulup yere düşüyordu. İnsanlara üzüldüğümüz gibi bir de hayvanlar için üzülüyorduk. Merhaba ben Androski, yeraltı militanıyım. Savaşta çok yakınımı toprağa verdim. Ben savaşta ruhumu kaybettim. Sıkı komünistlerdenim. Partizanım. Babamı unutamıyorum. Her şeyimizi zafer adına feda ettik. Bacaklarımızı, kolumuzu, ruhumuzu.. Cephede o kadar ölüm gördüm ki tepki vermeyi unuttum. Merhaba benim adım Valentina Mihayilova, öğretmen olmak istiyordum. İnsan öldürmek istemiyordum. Merhaba benim adım Sofya. Gözümün önünde arkadaşım Anya'yı idama götürdüler. Son sözleri " Yaşamak istiyorum, yaşamayı çok seviyorum." oldu. Merhaba benim adım Klara. Savaş bitsin diye bütün servetimi vermeye razıydım. Dışkı, kan, pislik içinde yatan cesetler gördüm. Çocuklar boğulmacaya kapıldı. İlaç temin edemedik. Çoğu kırıldı. Almanlar partizan bölgelerine bombalar yağdırdı. Ateş açtı. Kocalarımızı kaybettik. Merhaba benim adım Kazaklı. Sovyetlerin sömürüsünden ruhumuz yoruldu. Acımasızlar. Bizden ne istediklerini anlamazdık. Merhaba benim adım Kırımlı. Lenin ve Bolşevik Hükümeti bize merhametsizce davranıyorlar. Denizlere talipler. Suçumuz insan olmaktı. Köyümüz alev alev yandı. Çiçek tarhlarımıza bombalar düştü . Merhaba benim adım Polonyalı. Çekoslovakya ile birlikte bir gece füzelere, toplara, kurşunlara tutulduk. Stalin milyonları öldürdü. Bunun için Hitler'le anlaşma yaptı. Bir çok hayranı onun gerçek yüzünü görünce çok şaşırdı. Sıkı sıkıya Stalin'e bağlı komünistler bile. Herkes Stalin için Tanrı'dan onu Hitler canavarından korumasını dilerdi. Merhaba benim adım Yahudi. Tek suçum inancımdı. Kaldırımda yürümek bile yasaktı. Öldürüldüm. Toplama kamplarında işkence gördüm. Çırılçıplak soyup defalarca tecavüze uğradım. Merhaba benim adım Alman. Bütün Almanları faşist sanıyorlar. Bu yüzden tek bir Alman askeri için Kızıl Ordu köyümü yaktı. Merhaba benim adım İNSAN, Sana anlattığım bu hikâyelerin ana kahramanı. Üstelik hikayeler gerçek. İsimlerimiz farklı, onlar değişiyor yalnızca. "Gözyaşı bütün insanlarda aynı renk akar. Ve bütün insanlar aynı dilde tebessüm eder. "Sen hâlâ ırkımı soruyor musun? Yahudi olmam seni alâkadar ediyor mu? Hâlâ savaşa ve faşizme karşı değil misin? O zaman sen, benden değilsin. SEN İNSAN DEĞİLSİN ! (Bazı sahneleri yazmadım bile siz okursunuz artık özellikle sonlara doğru.. Ah! dehşetti, ağlamamak için zor dayandım.)
Kadın Yok Savaşın Yüzünde
Kadın Yok Savaşın YüzündeSvetlana Aleksiyeviç · Kafka Yayınları · 20161,053 okunma
·
1.185 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.