Gönderi

Zunnûn'u şöyle derken işittim: "Ey insanlar! Şimdi dirilerin nasihat aldığı zamanlardır. Çünkü ölüler kör bir aymazlık içindedirler. Yarın, (ağızlanında dini kavramlar olduğu ve görünürde din olmasına karşın kalplerinde) din terkedilmiş bir halde garip kaldığında; yine yarın, (dincilerin bol olduğu ve kol gezdiği) gerçek dindarların da kıt olduğu zaman, o ölüler; kazançlarını haram yollarla kazanmaya gönül rahatlığıyla yönelirler; rızıklanını (temin etmenin önünde duran ve görülmekte olan sahte ve hayalî engelleri bahâne ederek) helal yollardan kazanmayı bırakırlar; mârufu reddederler münker olanlara meylederler; cihadı terkederler. Bu sebeple de yeryüzü aydınken karanlık olur. Bilginler de elde ettikleri bilgileri kâfi görerek, yeni bilgiler edinmeyi önemsemezler. Uyanın ey ölüler, ölülerin çocukları, ölülerin kardeşleri ve ölülerin komşuları! Az bir şeye kanarak ölü oldunuz. Ebedi yurtları terkettiniz de kabirleri imar ettiniz. Dikkat edin! Cefânın çokluk nedenini anlayan kişi muhakkak ki gizli sırrı çözmüştür. Alimler göçmüş ve halktan kopmuş, hatipler azalmış, âfetler ve kurnazlar çoğalmış, sakınanlar ve endişeliler azalmış, şerliler çoğalmış, hayırlılar azalmış, günahlar katlanmış, akraba ilişkileri kesilmiş ve yalnızca basit bir selamla yetinilmiş, bilginlerin makamını, (bin bir türlü entrikayla kendilerini tayin ettiren câhiller) işgal etmiş olduğundan; bilmedikleri (İslam) hakkında konuşuyorlar. Dünyanın kulları olduklar için, onun karşısında küçük düşmüşlerdir. Çünkü her ne yapıyorlarsa, hem yapmacıktır, hem de yalnız ona boyun eğmişlerdir. Onun zengini, gerçek bir fakirdir. Onun fakiri de gerçek bir zengindir. Onun komşuluğuna güvenenler zillet içindedirler. Çünkü dünyâ zengini, komşusunun açlığına ve çıplaklığına aldırış etmez. Kendileri bir şey istediklerinde, sülük gibi yapışarak, isteklerinden asla vazgeçmezler. Kendilerinden bir şey istenildiğinde de, cimriliklerinden içlerinde bir baskı ve sıkıntı hissederek, vatandaşı kapılanında süründürürler. Kuzu postu giyinmiş kurtlar gibidirler onlar. Allah'ın ismi zikredilsin diye yapılmış olan mescitlere; kendi seslerini yükseltmek ve kendi ihvanlarını toplamak için gelirler. Asla onlarla oturmayın! Çünkü Allah'ın, asla onlarla bir alâkası yoktur."
Sayfa 208Kitabı okudu
·
88 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.