Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

72 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Aslında birkaç gündür Stephen King'in 30 sene önce kısa versiyonunu okuduğum ve bu hafta kesintisiz versiyonu çıkan Korku Ağı adlı kitabını okuyorum ve büyük keyif alıyorum; ama, artık, yaşım gereği mi bilmem, vampirler, korkutucu ölüm biçimlerinin olduğu kitapları okumak istemiyorum galiba. Benimkisi bir çeşit nostalji, gençliğimi yad etmek tabii ki, yani güzel fotoğraflar ve anılarla hatırlamak daha güzel ama, söz konusu olan edebiyat ve Stephen King benim için önemli, onu eski kitaplarıyla da olsa seviyorum, ve yeniden okumadan edemezdim Korku Ağı'nı... Bugün, akşama doğru biraz bunaldım açıkçası. Kitabın negatif havasından, giderek korkutucu olan havasından uzaklaşmak istedim. Yeni kitaplarla dolu odamdaki küçük kitaplığım, yani bu siteden sevdiğim insanlardan gelen güzel yeni kitaplarla dolu raflarda arayıp buldum, aklımdaydı zaten, biraz da aradan çıkarsam mı diye düşünüyordum... Murakami galiba en çok okuduğum yazarlardan birisi olmak üzere. Okuduğum bütün eserlerini çok sevdim. Renksiz Tsukuru Tazaki'nin Hac Yılları ile tanışmıştım onunla ve ne harika bir tanışma olmuştu! Benim için en önemli kıstas olan karakter geliştirme, karakter yaratma özelliği Murakami'de son derece yalın, rahatça akan bir kıvrak dille ortaya konuyor. Tsukuru Tazaki kesinlikle en sevdiğim edebiyat karakterlerinden birisidir, yazarın diğer eserlerini okudukça yarattığı karakterlerin birbirine benzediğini görüyorum ancak bu negatif bir etki yaratmıyor kesinlikle, çünkü Murakami gerçekten anlatmayı çok iyi bilen ve ilgi çekici kılmakta hiç sıkıntı çekmeyen bir usta. Okumayan varsa, mutlaka denemeli. Murakami'nin dünyasında paralel dünyaların misafiriyiz. Belki bütün karakterler tek bir karakterin farklı eserlerde anlatılan çoklu hikâyelerinin yansımalarıdır. Ne olursa olsun, Murakami deyince son derece doğal bir şekilde var olan garip, şaşılası dünyaların yan yanalığına şahit olmak normal. Bu dünyalarda kedilerin konuştuğunu ya da cinayet işlediğini, bir resimdeki ayrıntıdan yola çıkarak bir yaban koyununun peşine düşen insanları görmek, bilinmez ve harikalar ötesi bir ormanda yaşamaya başlamak mümkün. Ancak bunlar eserlerin gerçeklik duygusunu nasıl anlatabilirim bilmiyorum ama sadece mekân olarak bozuyor, ama duygu olarak ister bu gerçek dünyada ister Murakami paralel evrenlerinden birinde olalım, hiç bir şey değişmiyor: herkes Murakami dünyasında, dünyalarında duygu ve his olarak komple bir bütünün içerisinde ve parçası olarak nefes almaya devam ediyor. Bana göre, bu, büyük bir meziyet bir yazar için. Tuhaf Kütüphane, Murakami'nin paralel evrenlerinden birinde geçiyor. Bu sefer bir kütüphanedeyiz ve yaşımız küçük, ve sırf öylesine Osmanlı Devleti'nde vergi tahsilatı üzerine kitap var mı merak ediyoruz ve okumak istiyoruz. Bizimle ilgilenen yaşlı kütüphaneci oldukça asabi, itici birisi ama yardım ediyor ve bizi kütüphanenin aşağılarında bir yerlerde bir hücreye götürüyor. Orada bir Koyun Adam var ve yaşlı adamın emri üzerine en kısa sürede bize verilen 3 kitabı bitirmek zorundayız, çünkü sınav olacağız. Ancak Koyun Adamın bize söylediğine göre, sınavı geçsek bile kurtulmamız imkânsız, beynimizin yenmesinden kaçmamız mümkün değil.. evimize dönmek istiyoruz, acaba dönebilecek miyiz? Kitap, yazarın hayâl gücünün zirvelerde dolaştığı bir eser, bu sefer yazarın paralel evreninde daha fazla zaman geçiriyoruz ve gerçek dünya bütün ağırlığıyla ve hüznüyle son sayfalara ve son paragrafa saklıyor kendini. Bu, aslında bir çeşit korku hikâyesi. Başımıza gelen olaylar değil, başımıza ne gelirse gelsin, ruh halimize ve duygularımıza verdiği hasarı anlatması anlamında bir korku kitabı. Bir kâbus mu? Bu dünyada ya da diğerinde, fark etmez, bir çocuk olan karakterimiz kıstırıldığı kapandan kurtulsa da kurtulmasa da boynuna geçirilmiş bir iple dolaşır gibi, herşey bir hayâlmiş, bir rüyaymış hissi vermeden, bize rahatlama konforunu sunmadan bitiyor kitap. Bu anlamda, ben Stephen King'in kitabındaki bu histen kurtulmaya çalışırken Murakami de aslında aynı şey yapmış oldu bana. Bugün vampirlerle, kötü yaşlı adamlarla, saf temiz Koyun Adamlarla geçti. Her iki kitaptan yayılan karamsarlık ve kötülük hissi, çocuk dahi olsak bizi koruyacak kimsenin olmadığı hissi kitap yapraklarından yükseldi, odama yayıldı. Pencereleri açıp yazdım, ama hava fazla soğuk, geriye küçük odamda böyle oturup oflayıp puflamak ve bunalmak kaldı.
Tuhaf Kütüphane
Tuhaf KütüphaneHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20172,842 okunma
··
510 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
mithrandir21 okurunun profil resmi
Abi 1Q84'ü okudun mu?
Cem okurunun profil resmi
onu yarıya gelmeden bırakmıştım, ama mutlaka okuyacağım, kendimi kötü hissediyorum yarıda bıraktığım için
1 sonraki yanıtı göster
EMRE YAMAN okurunun profil resmi
Hay Maşallah abi büyüksün nazar değmesin,eline sağlık.
Şennur Oğuz okurunun profil resmi
Bu yazarı merak ediyorum
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.