Tarihimiz unutulursa ve geleceğe yani genç nesillere yanlış bir şekilde sunulursa ne olur? Elbette bize verilen bu kıymetli hazinenin değerini bilemeyiz. Bu hazine bize verilen Özgürlüktür, Hür Düşüncedir, Cumhuriyettir. Kemal Tahir, edebiyatımızda tarihi romanlarda en önde gelen isimlerden hatta bence en iyisidir. Devlet Ana kitabını okuduktan sonra ünlü üçlemesini okumak istedim. Çünkü yazarın verdiği tadın en önemli noktası şudur; dönemin önemli kişilikleri üzerinde durmuyor, halkın üzerinden bir gözlem yaparak, halktan karakterler çıkararak bir kurgu ortaya koyuyor. Bu sayede o dönemi bize çok gerçekçi bir şekilde yansıtmış oluyor. Hikayemizin baş karakteri Kamil Bey, birinci dünya harbinden sonra ailesiyle beraber ülkesine geri döner. Bu sıkıntılı dönemlerde dönüşünün sebebi ise ailesinden kalan mirasın tükenmesidir. Elde avuçta kalmayınca memlekete dönen Kamil Bey, karşılaştığı işgal cehennemiyle şoka uğrar. Savaş meydanında bir şey yapacak durum olmayınca, liseden tanıdığı arkadaşları ile beraber ilk başta yüzeysel olsa da ileride daha çok gönülden olacak şekilde fikir alanında mücadele etmeye başlar. Savunma için önce bilincin yani aydın kesimin uyanması lazım ve sonra sinirlere, kollara bacaklara yani milletimize sinyaller gönderilmesi lazım. Yazarımız bu başkaldırıyı dönemin insanları üzerinden kusursuz ve oldukça akıcı bir dille anlatmış. Ayrıca Kadınlarımızı bu mücadelenin merkezini koyduğu için yazarımıza bir kez daha minnet duyuyorum. Çünkü Kadınların yardımını almayan bir mücadele asla kazanılamaz. Tarihini unutan bir toplum esirleşir. Umarım bu millet bir daha Esir Şehrin İnsanları olmaz. Bize tarihimizi, kurtuluşumuzu ve bize bırakılan bu hürriyetin değerini hatırlatan Kemal Tahir ruhun şad olsun...

Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201925 okunma

·

513 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İsmail Kulaç