Eğer bir insan yaşamı boyunca kendi içindeki tüm çelişkili hissedecek olsaydı, o kadar rahat hareket edemezdi. Sürekli sürtüşme, sürekli huzursuzluk olurdu. Kişiliğimizin farklı benlerinin ne kadar çelişkili ve düşmanca olduğunu göremiyoruz. Bir insan bütün bu çelişkileri hissedecek olsaydı, gerçekte ne olduğunu hissedecekti. Deli olduğunu hissederdi. Deli olduğunu hissetmek kimseye hoş gelmez. Dahası, böyle bir düşünce bir kişiyi özgüvenden mahrum bırakır, enerjisini zayıflatır, onu 'kendine saygıdan' mahrum eder. Bir şekilde düşüncelerine hakim olmalı ya da gidermelidir. Ya çelişkileri yok etmeli ya da onları görmeyi ve hissetmeyi bırakmalı. Bir insan çelişkileri yok edemez. Fakat eğer içinde 'tamponlar' yaratılırsa, onları hissetmeyi bırakabilir ve çelişkili görüşler, çelişkili duygular, çelişkili sözlerin çatışmasının etkisini hissetmeyecektir.
Sayfa 230 - Hermes YayınlarıKitabı okudu
·
230 görüntüleme
"'Tamponlar' yavaş ve kademeli olarak oluşturulur. 'Eğitim' yoluyla çok fazla 'tampon' yapay olarak yaratılır. Diğerleri çevreleyen yaşamın hipnotik etkisi altında yaratılır. Bir insan 'tamponlar' aracılığıyla yaşayan, konuşan, düşünen ve hisseden insanlarla çevrilidir. Onlar kendi düşüncelerinde, eylemlerinde ve sözlerinde taklit eden bir insan istemsiz olarak kendi içinde benzer 'tamponlar' yaratır. 'Tamponlar' insanın hayatını kolaylaştırır, tamponlar olmadan yaşamak çok zordur. Ama insanı içsel gelişme olasılığından uzak tutarlar, çünkü şokları azaltmak için 'tamponlar' yapılır ve sadece bir insanı içinde yaşadığı hâlinden çıkarabilen, yani onu uyandırabilen şoklardır. Uyumak, ona her şeyin iyi olacağı, çelişkilerin olmadığı ve rahatlık içinde uyuyabileceği konusunda hoş ve huzurlu bir his verir. 'Tamponlar', bir insanın her zaman doğru olabilmesini sağlayan gereçlerdir. 'Tamponlar', vicdanını hissetmesine yardım eder.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.