Gönderi

Kadri Bey, Osmanlı Târihi'ne iptilâ derecesinde me raklıydı. Matbu kitaplardan başka el yazmalarına kadar görmediği nüsha yoktu. Lâkin esef olunur ki târihteki meziyeti yalnız iyi okumak ve iyi anlamaktan ibaretti. Frenk târihçilerinde görülen esaslı meziyet: Hâdiselerin asıl sebeplerini buluncaya kadar derine gitmek, iğreti rivâyetlerden kaçınmak, en sağlam vesikalara inanmak, öteden beri edinilmiş fikirleri bir doğru vesika görünce bir tarafa atmak, indi düşünüşlere bağlanmamak... İşte bu meziyet, Kadri Bey'in görüşlerinde pek ziyâde göze çarpardı. Meselâ Kadri Bey sadrazamların ve şeyhülislâmların neden azledildiklerine meraklıydı, devlet makinesinin işleyişinde gizli kapaklı olarak geçen bu işlerdeki sırları öğrenmek isterdi. Ekseriya kağıda geçmemiş olan bu sırları, en yakın devirlerde yaşamış vukuf sâhiplerinden elde etmeye ehemmiyet verirdi. Onun fikrince devlet tarihinin sırları bu azillerin sebeplerindeydi. Pâdişah iyi bir fikirle mi kötü bir fikirle mi bu icraata girişmişti? Bu icrâatta haremin mi tesiri vardı, içeride ve dışarıda olan münâfikların mı? Sebepler arasında hisler mi garaz mı intikam mı yâhut da yer kapmaca mi göze çarpıyordu? İşte, bunları mümkün olduğu kadar bilmek tarihin gidişini iyi görmekti.
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.