Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

(...) Ancak kişinin hükümleri için bir üst mahkeme vardır: Nesnel realite. Bir yargıç her karar verişinde kendisini yargılar. İnsanların kendilerini herhangi bir tür akıldışı yargıda bulunmaya ve sonuçlarına katlanmamaya özgür hissedebilmeleri, ancak bugünün dünyasında ahlâkla ilgisiz siniklik, sübjektivizm ve kabadayılığın egemen olmasından dolayıdır. Fakat aslında bir kişi kendi ifade ettiği yargılarla yargılanır. Kişinin eleştirdiği veya övdüğü şeyler nesnel realitede vardır ve başkalarının bağımsız değerlendirmelerine açıktır. Kişi eleştirdiğinde veya övdüğünde kendi ahlâk karakterini ve standartlarını ifade etmektedir. Kişi Amerika’yı eleştirdiğinde ve Sovyet Rusya’yı övdüğünde — veya işadamlarına saldırdığında ve genç suçluları savunduğunda — veya muhteşem bir sanat eserini kınadığında ve işe yaramaz bir şeyi övdüğünde — ifşa ettiği şey, kendi ruh yapısıdır. Çoğu insanı kayıtsız bir ahlâkî tarafsızlık tutumu benimsemeye iten şey bu sorumluluğa karşı hissettikleri korkudur. “Yargıda bulunma ki, hakkında yargıda bulunulmasın” ilkesinde en iyi ifadesini bulan şey korkudur. Fakat aslında bu ilke ahlâkî sorumluluktan vazgeçilmesini ifade etmektedir; kişinin, kendisinin beklediği bir ahlâkî açık çek karşılığında başkalarına verdiği bir açık ahlâkî çektir.
·
220 görüntüleme
Atiye okurunun profil resmi
(...) Bu konuda benimsenecek ahlâki prensip, “Yargıda bulun ve hakkında yargıda bulunulmasına hazır ol” dur.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.