Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Şiir kitabı okumak, hatta böyle seçme şiirler okumak garip oluyor biraz. Kendi şiir geçmişimi anlatmıştım galiba başka bir incelemede, ortaokul-lise Türkçe edebiyat dışında ilk gençlikte Orhan Veli, biraz Nazım Hikmet ve tabii Cemal Süreya vardı bir parça hayatımda. Hayat ilerledikçe başkalarını da tanıdım tabii, çoğu hitap etmedi bana ama. Çeviri şiir olayına ise hiç girmemiştim o yıllarda, belki bir “if” vardı okuduğum, ya da ölü ozanlar derneği katkısıyla “Whitman”, ya da birkaç Bukowski şiiri. Tabii şarkılardan geçtiğim şiirler de oldu. Ama bu işe aslen bu yıl girdim.
Psyche
Psyche
sayesinde giriştiğimiz #122477182 çeviri şiirler listesi epey bir altyapı sağladı bana. Bundan sonra giriştim ben de bulabildiğim şairleri okumaya. Bu aşamada da kendisinin büyük bir yardımı oldu bana yine. Bu kitap da yine ondan, kendisine ne kadar teşekkür etsem az bu yüzden:) Niye anlattım bu kadar alakasız şeyi incelemede bilmiyorum, ama hala okuyorsanız küfretmeden önemsemiyorsunuz herhalde. Benim incelediğim şairler arasında 2 kişi dikkatimi çekmişti başta. Bunlardan birisi Ahmet Şamlu diğeri ise şu an okumakta olduğunuz incelemenin kahramanı Jacques Prevert. Hatta o dönem de iki üç şiirini paylaştığımı hatırlıyorum kendisinin. Şair bizde garip akımı şiirin duvarlarını yıkmaya başladığı dönemde çoktan sallamış Fransa’yı, hem bizimkiler gibi aylaklık vb. sorunların ötesinde Alman işgali altında, yazdı şiirlerini – ki bazı şiirlerindeki antimilitarist parlamalar gösteriyor bunu bolca- Aslında yazmayacaktım bunların hiçbirini, ne gerek var bu hemen herkesce bilinen şairin hayatını, idealini, etkilerini yazmaya. Şiirleri kendisi yerine konuşuyor zaten, internette en çok bulabileceğiniz şairlerden biri Prevert. Peki ne bekliyorsunuz bir şiirden, sizi anlatmasını mı, yücelik mi, tüylerinizi diken diken etmesini mi, güldürürken düşündürmesi, ağlatırken sevindirmesini, bir aşinalık olmasını mı? Ne istiyorsunuz bir şiirden siz? Bilmiyorum, aslında, çok göreceli - herkes her şeyi umabilir. Mesela ben saçma olmasını beklerim şiirimden – öyle diyorum en azından eşe dosta. Ama bir şiir okuduğumda hafif bir gülümseme beni bağlıyor normalde ona. Komik olması filan değil bahsettiğim şey, sıcaklık belki, ya da sadece o gülümsetme becerisi, tam olarak adlandırmak gerekirse. İşte Prevert de bunu tam olarak başaran nadir şairlerden, şahsi fikrime göre. Yani ben çok sevdim kendisini. Bu kitap özelinde değil tabii sadece. Bu kitap sonuçta şairin son yıllarında çıkan birkaç toplama şiir kitabından birisi E.Canberk ve M.Cengiz’in çevirileriyle. Başına bir yaşam öyküsü ve şairin şiir sanatı ile bunun gelişimiyle ilgili iki metin koymuşlar ki bana oldukça uzak. Sadece şiiriyle ilgileniyorum ben çünkü; onuları nasıl yazdığı, neler hissettiği ya da ne demek istediği edebiyat eleştirmenlerinin işi. Bu ufuk açıcı metinler ve birkaç fotoğraftan sonra kitaba adını veren kahraman çıkıyor nihayet sahneye, Seçme Şiirler. İncecik kitaba uzunlu kısalı 50-60 şiir sığdırmışlar Örnek mi? Sitede yüzlerce var, ama bu kitaptan isterseniz illa (#130637969) ya da çok bilinen (#121108427) olabilir belki. Fransızca bilmediğim için çeviri kalitesi hakkında fazla yorum yapamıyorum ama kitapta batan tek-tük dizeler var. İlla ki vardır başka çevirisi de, yani İngilizce çevirisini fazla bulamadım şairin ama daha 50’lerden itibaren kim varsa tanıdığımız, sevdiğimiz, çevirmiş Prevert’i Türkçe’ye. Neyse uzatmayayım, ne incelemeye benzedi, ne de şairi tanıtmaya, isteyen şikayet edebilir. Şairane bir şeyler bile yazamadım buraya alışılageldiği gibi. Zaten benim yazmama ne gerek var. Karıştırmayın hiç beni, ekşi sözlükte bile en az 20 şiiri var. Benim gibi geç tanışanlardansanız eğer, –ya da henüz görmediyseniz kendisini- açın okuyun sonra siz karar verin değip değmeyeceğine. Sonuçta hayat kötü şairleri tanımak için çok kısa. Ben kabul ettim kendisini ama içeri. Sağlıcakla kalın.
Seçme Şiirler
Seçme ŞiirlerJacques Prevert · Yön Yayıncılık · 199322 okunma
··
965 görüntüleme
Psyche okurunun profil resmi
Bazen bazı şairlerin misyonerliğini üstlendiğimi düşünüyorum. Bunlardan bir çoğunu okuduk birlikte ve neredeyse bir çoğunu beğenmediniz. :) Beğendikleriniz ki Prevert en sevdiğim Fransız şairlerden biri ve bu durum beni heyecanlandırıyor. Hakkındaki düşüncelerimi uzun uzun okudunuz zaten ama benim için de o gülümseme önemli şiirde. Buna numara diyoruz bazen, bazı şairlerin numarası yok bana göre. Yine görecelilik kuramına giriş yapmışken benim takıldığım bir konu var; "çeviri şiir" meselesi. Galiba olaya böyle bakmıyorum çok, yani aslolan anlam ve benim anlama çabam, dil çok önemli değil. Bu yüzden popüler kültürün yönelttiklerinden çok kendi anlamımın peşindeyim ve burada bir doğru yanlış durumu da yok. Şiirle tanışmamız, tanıdığımız şairler de çok farklı ve şairin o şiiri neden ve hangi koşullarda yazdığı çok önemli bana göre. Prevert'in kızı doğmasaydı yazar mıydı Ay Operası'nı?, Ya da savaş meseleleri olmasa bir Barbara! olur muydu? Barbara! gülümsetiyor sizi çünkü içinde sanırım yalnız bir kez geçiyorken savaş, savaşın en basit insani duygusuna etkisini şu hep bahsettiğim mimari projeyle ortaya koyuyor. Seçme şiir kitabı okumak Toplu Şiirleri okumaktan daha odaklayıcı ama bu sefer de seçenin insafına kalıyoruz. Aslında bu kitaplara şair odaklı dönüp dönüp bakabileceğimizi düşünmek gerek, oku kaydet olayı düşünceyi kısırlaştırıyor... Bu arada Eyüboğlu gibi Prevert'i ilk Türkçeleştirenler Garipler aslında ve tabii hepsi halktan. Birazcık hasta olduğum için yorumumu kısa kesiyorum :))) İncelemeniz için teşekkür ederim ve hep düşüncelermi büyüttüğünüz için. 🌳
Erhan okurunun profil resmi
Hasta olduğunuz için birazcık, ben de kısa tutacağım :) Aslında eserlerin hikayeleriyle var olması olayı sanatın aldatıcı yanlarından sanki, biraz post-modernist. Neden diyeceksiniz. Resim sanatı , özellikle 20. yüzyılda sadece hikaye üzerinden satıyor . Bir çok şeyde fiyatları yükseltiyor şehir efsaneleri. Bir şeyin ardındakini bulma isteği , o heyecan , merak bağımlı yapıyor bizi bazı eserlere . İyi bir şey mi, bizim gibi bilgiye aç insanlar için evet belki, ama toplumun büyük kısmı için göreceli. "Çeviri Şiir" kullanımımı biliyorsunuz. Bir şiirin sahibi okuyandır. Onun anladığı şairden aldığı kadardır herşey. Bu durumda biz de çevirmenin kölesi oluyoruz bir şekilde , mecburen. Bu bazı durumlarda "Can Yücel "gibi, Cyrano de Bergeracvari bir farklı insana aşık olma etkisi de yaratabiliyor. Ya da boşu boşuna nefret ediyoruz bir şairden belki -siz değil tabii- Ama elbette bunun sizin söylediklerinizlealakası yok. Ben uzatmak için yapıyorum biraz:) Anlarsa çevirmen amenna, yoksa aptal kelimeler topluluğu ne kadar anlamlı olursa olsun içimi açmıyor benim çeviri şiirde. Zaten içine kapanmış bir toplumuz, şiiirlerimizi biz seviyoruz sadece, başkalarının şirilerinin de bilinmemesi normal. Neyse burada da çuvalladım:) O bahjsettiğiniz bütünlük kesinlikle benim de aradığımm, onun içln girmiştim MCA'ya hatırlasrsınız. Umarım Kantolarda da bulacağız o bütünlüğü onca dağınık görünüme rağmen. Ya da aklınıza gelen başka bir MCA şiirinde: Başta bu kitaptaki şiirleri bizimkiler seçti sanmıştım , ama Fransızca toplamalardan biriymiş sadece çevirisi yapılan. Eminim biz yapsaydık , o seçkideki şiirlerin çoğu olurdu içinde. Ama sonuçta ekonomi dünyayı döndüren işin ucunda şiir olsa da. Toplu şiire de en beğendiğim şiirri almamışlardı hatırlarsınız. Neyse ki internet var , türkçesi olmasa da bütün şirleri bulabiliriz bir şekilde, ve yine çevirebiliriz birlik olunca. 50-60'lar güzel yıllarmış herkesi tanıyabilirdik belki o zaman yaşasaydık, balıkçıyı, Azra Erhat'ı. Aslında bunların hepsi , Orhan Veli dahil günümüz aydınlarına taş çıkartır belki. Evet, kalite yüksekti o zaman ama belki ortalama bu kadar çok değildi diyelim bari kendimizi nostalji hastlaığından uzak tutmak için. Siz de uzaklaşın hastalığınızdan , daha uzun yorumlarınızı bekliyorum . Çok geçmiş olsun ve teşekkürler tekrar.
Bu yorum görüntülenemiyor
Ebru Ince okurunun profil resmi
Ne incelemeye benzedi ,ne şairi tanıtmaya :)) ışte orda yakaladınız bahsettiğiniz gülümsemeyi hocam :)) samimi bir anlatı ,teşekkürler :).
Erhan okurunun profil resmi
Şiir olsa daha iyiydi ama bu da olur :) Çok sağolun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.