Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Şiir kitabı okumak, hatta böyle seçme şiirler okumak garip oluyor biraz. Kendi şiir geçmişimi anlatmıştım galiba başka bir incelemede, ortaokul-lise Türkçe edebiyat dışında ilk gençlikte Orhan Veli, biraz Nazım Hikmet ve tabii Cemal Süreya vardı bir parça hayatımda. Hayat ilerledikçe başkalarını da tanıdım tabii, çoğu hitap etmedi bana ama.
Seçme Şiirler
Seçme ŞiirlerJacques Prevert · Yön Yayıncılık · 199322 okunma
··
965 görüntüleme
Psyche okurunun profil resmi
Bazen bazı şairlerin misyonerliğini üstlendiğimi düşünüyorum. Bunlardan bir çoğunu okuduk birlikte ve neredeyse bir çoğunu beğenmediniz. :) Beğendikleriniz ki Prevert en sevdiğim Fransız şairlerden biri ve bu durum beni heyecanlandırıyor. Hakkındaki düşüncelerimi uzun uzun okudunuz zaten ama benim için de o gülümseme önemli şiirde. Buna numara diyoruz bazen, bazı şairlerin numarası yok bana göre. Yine görecelilik kuramına giriş yapmışken benim takıldığım bir konu var; "çeviri şiir" meselesi. Galiba olaya böyle bakmıyorum çok, yani aslolan anlam ve benim anlama çabam, dil çok önemli değil. Bu yüzden popüler kültürün yönelttiklerinden çok kendi anlamımın peşindeyim ve burada bir doğru yanlış durumu da yok. Şiirle tanışmamız, tanıdığımız şairler de çok farklı ve şairin o şiiri neden ve hangi koşullarda yazdığı çok önemli bana göre. Prevert'in kızı doğmasaydı yazar mıydı Ay Operası'nı?, Ya da savaş meseleleri olmasa bir Barbara! olur muydu? Barbara! gülümsetiyor sizi çünkü içinde sanırım yalnız bir kez geçiyorken savaş, savaşın en basit insani duygusuna etkisini şu hep bahsettiğim mimari projeyle ortaya koyuyor. Seçme şiir kitabı okumak Toplu Şiirleri okumaktan daha odaklayıcı ama bu sefer de seçenin insafına kalıyoruz. Aslında bu kitaplara şair odaklı dönüp dönüp bakabileceğimizi düşünmek gerek, oku kaydet olayı düşünceyi kısırlaştırıyor... Bu arada Eyüboğlu gibi Prevert'i ilk Türkçeleştirenler Garipler aslında ve tabii hepsi halktan. Birazcık hasta olduğum için yorumumu kısa kesiyorum :))) İncelemeniz için teşekkür ederim ve hep düşüncelermi büyüttüğünüz için. 🌳
Erhan okurunun profil resmi
Hasta olduğunuz için birazcık, ben de kısa tutacağım :) Aslında eserlerin hikayeleriyle var olması olayı sanatın aldatıcı yanlarından sanki, biraz post-modernist. Neden diyeceksiniz. Resim sanatı , özellikle 20. yüzyılda sadece hikaye üzerinden satıyor . Bir çok şeyde fiyatları yükseltiyor şehir efsaneleri. Bir şeyin ardındakini bulma isteği , o heyecan , merak bağımlı yapıyor bizi bazı eserlere . İyi bir şey mi, bizim gibi bilgiye aç insanlar için evet belki, ama toplumun büyük kısmı için göreceli. "Çeviri Şiir" kullanımımı biliyorsunuz. Bir şiirin sahibi okuyandır. Onun anladığı şairden aldığı kadardır herşey. Bu durumda biz de çevirmenin kölesi oluyoruz bir şekilde , mecburen. Bu bazı durumlarda "Can Yücel "gibi, Cyrano de Bergeracvari bir farklı insana aşık olma etkisi de yaratabiliyor. Ya da boşu boşuna nefret ediyoruz bir şairden belki -siz değil tabii- Ama elbette bunun sizin söylediklerinizlealakası yok. Ben uzatmak için yapıyorum biraz:) Anlarsa çevirmen amenna, yoksa aptal kelimeler topluluğu ne kadar anlamlı olursa olsun içimi açmıyor benim çeviri şiirde. Zaten içine kapanmış bir toplumuz, şiiirlerimizi biz seviyoruz sadece, başkalarının şirilerinin de bilinmemesi normal. Neyse burada da çuvalladım:) O bahjsettiğiniz bütünlük kesinlikle benim de aradığımm, onun içln girmiştim MCA'ya hatırlasrsınız. Umarım Kantolarda da bulacağız o bütünlüğü onca dağınık görünüme rağmen. Ya da aklınıza gelen başka bir MCA şiirinde: Başta bu kitaptaki şiirleri bizimkiler seçti sanmıştım , ama Fransızca toplamalardan biriymiş sadece çevirisi yapılan. Eminim biz yapsaydık , o seçkideki şiirlerin çoğu olurdu içinde. Ama sonuçta ekonomi dünyayı döndüren işin ucunda şiir olsa da. Toplu şiire de en beğendiğim şiirri almamışlardı hatırlarsınız. Neyse ki internet var , türkçesi olmasa da bütün şirleri bulabiliriz bir şekilde, ve yine çevirebiliriz birlik olunca. 50-60'lar güzel yıllarmış herkesi tanıyabilirdik belki o zaman yaşasaydık, balıkçıyı, Azra Erhat'ı. Aslında bunların hepsi , Orhan Veli dahil günümüz aydınlarına taş çıkartır belki. Evet, kalite yüksekti o zaman ama belki ortalama bu kadar çok değildi diyelim bari kendimizi nostalji hastlaığından uzak tutmak için. Siz de uzaklaşın hastalığınızdan , daha uzun yorumlarınızı bekliyorum . Çok geçmiş olsun ve teşekkürler tekrar.
Bu yorum görüntülenemiyor
Ebru Ince okurunun profil resmi
Ne incelemeye benzedi ,ne şairi tanıtmaya :)) ışte orda yakaladınız bahsettiğiniz gülümsemeyi hocam :)) samimi bir anlatı ,teşekkürler :).
Erhan okurunun profil resmi
Şiir olsa daha iyiydi ama bu da olur :) Çok sağolun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.