Gönderi

152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Bu yazımı gören tüm okurlara merhaba. Bir süredir hayatım yolculuklarla ,kalabalıklarla, hızlı bir tempoyla geçti ve okuma serüvenimde bazı aksaklıklar oldu. Şimdi evimdeyim ve hafif yaz melteminin esintileriyle bu incelemeyi yazıyorum. Mutlu Ölüm Albert Camus'un çok bilinen Yabancı'sından daha önce yazılan yarı otobiyografik bir roman taslağı niteliğinde bir kitap.Biraz okurların yazılarına baktığımda genel olarak Yabancının ön tanıtım kitabı kabul görse de bazı farklılıkları da içinde barındırıyor.Örneğin Yabancı'da ana karakter annesinin ölümüne kayıtsızken Mutlu ölüm'de annesinin ölümüne üzüntü duyuyor. Yabancı'da işlenen cinayetin bir anlamı yokken Mutlu Ölüm'de işlenen cinayete bir anlam yüklenmiş. Romanda ana karakterimiz Mersault yoksul ve gün boyu mesai yapan bir işçidir. Sevgilisinin eski sevgililerine karşı büyük bir kıskançlık besler ve onlardan biri olan Zagreus'la tanışır.Zagreus hiç de kıskanacağı biri değildir, engelli ve varlıklı bir adamdır. Onun yanına gide gele onla aralarında bir dostluk kurulur. Bu iki insanın bir ortak noktası vardır.Zagreus zengindir,Mersaul ise fakir ama ikisi de mutsuzdur. Daha fazla kitapla ilişkin ipuçları vermek istemiyorum ama bu mutsuzluk iki insanı bir düğümle bir birine bağlar. Size biraz da kitabı okurken bende bıraktığı hislerden bahsetmek istiyorum.Mersault mutlu olmayı isteyen ve bunu yalnızlıkla deneyimlemeye çalışan bir adam üstelik ölüme ve hayata karşı da kayıtsızlık içerisinde. Sürekli ordan oraya yolculuk ederek anlam arıyor, düşünüyor, kendi içerisinde monologlar kuruyor bunları kitapta çok güzel bir şekilde görüyoruz. Böyle monolog içeren kitaplar beni kitabın içerisinde hissettiriyor. Sanki bir pencere önündeyim veyahut bir kumsalda yürüyorum ve o monologları ben kuruyormuşum hissiyatı veriyor.Zaten roman ilerledikçe de Mersault'un bu uzun yürüyüşlerine ve manzaralara karşı düşünüşlerine tanıklık ediyorsunuz. Eeee Albert Camus roman yazar da varoluşçuluğa değinmez mi? Bal gibi de değinir. Romanda insanların yaşamda temel gayelerinden biri olan hayatta kalma içgüdüsünün yanı sıra topluma ayak uydurma isteğini de görüyoruz. Bunu aksine Camus'un insanı kendine ve topluma yabancılaşan, benliğini yitirme tehlikesiyle karşı karşıya olan birey , bu toplumdan dışlanma korkusunu aşma, bununla birlikte kendini bulma, anlam arama ,hayata tutunma çabalarını da içinde barındırıyor. Camus'un bu romanını ben Alıntılarla Yaşıyorum'dan görüp almıştım. İyi ki de almışım ve okumuşum. Kesinlikle tavsiye ediyorum herkese iyi okumalar.
Mutlu Ölüm
Mutlu ÖlümAlbert Camus · Can Yayınları · 20165 okunma
·
258 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.