Gönderi

208 syf.
·
Puan vermedi
NOT: İncelemede kitabın özeti vardır. KİTAP İNCELEMESİ- REŞAT NURİ GÜNTEKİN BİR KADIN DÜŞMANI Reşat Nuri Güntekin'in yazmış olduğu "BİR KADIN DÜŞMANI" isimli romanı inceleyeceğiz. Bu romanı 206 sayfa ve 2 bölümden oluşmaktadır. Romanın bence en dikkat çekici özelliklerinden biri tamamen mektuplardan oluşmasıdır. Yani eseri kahramanların ağızdan okuyoruz. Her iki başkahramanımızın olaylara bakış açılarını ve kişiliklerini yakından görüyoruz. Önyargılı bir yaklaşımın gerçekleri görmemize engel olduğu görüşüyle insanı burun buruna getiren güzel bir roman olduğunu söyleyebiliriz. Romanın oldukça akıcı olduğunu söyleyebilirim. Ama kitapta anlamını bilmediğim kelimelerin fazla olduğunu söyleyebilirim. Nerdeyse her sayfada altta belirtilen kelimelerin anlamlarına bakmam gerekti. Bunun yanı sıra bu anlamını bilmediğim kelimelerin fazla olması beni rahatsız etmeyip aksine kelime dağarcığımı geliştirdiğini söyleyebilirim. Milli Edebiyatın en önemli yazarlarından biri olan Reşat Nuri GÜNTEKİN birçok eserinde olduğu gibi dönemin özelliklerini eserine aktarmış ve dönemin dili olmuştur. Milli Mücadele dönemine ait izleri kitapta bulmak mümkündür. Kitabın başkahramanları Sara ve Homonglos lakaplı Ziya'dır. Sara Adnan Paşa'nın kızıdır. Sara İstanbul'da batı tarzda yaşam süren şımarık bir kızdır. Güzel bir kız olmasına karşın yaşı evlenmeye gelse bile evlenmemiştir. Güzelliğini kaybetmekten ve yaşlanmaktan korkmaktadır. Ayrıca babasının yanına gitmek için babasına türlü bahaneler sunmaktadır. Ziya ise oldukça çevik yüzü bir balığa benzeyen çirkin bir çocuktur. Kadınlardan nefret etmektedir. Nerde ne söylenmesi gerektiğini bilmeyen bir kişidir. Kitabın ikinci kısmında Ziya ile ilgili fikirlerim değişmeye başladı. Ziya'nın bu sert görünüşünün altında çok naif bir çocuk olduğunu fark ettim. Yan kahramanlarımız ise Sara'nın kuzeni Vesime, Vesime'nin nişanlısı Remzi Bey'dir. Vesime oldukça sakin güzel bir kızdır. Remzi ise Vesime'ye âşıktır. Ama Sara'nın düğün için gelmesiyle Sara'ya âşık olur. Remzi'nin ailesi muhafazakârdır. Remzi ziraat mühendisidir. Eserin iki kısımdan oluştuğunu söylemiştim. Birinci kısım Sara isimli başkahramanımızın babası ve daha çok arkadaşı Nermin'e yazmış olduğu mektuplardan oluşuyor. İkinci kısım ise kadın düşmanı olarak anılan ve "Homongolos" lakaplı Ziya'nın vefat eden arkadaşı Necdet'e yazılmış mektuplardan oluşur. Böylelikle her iki başkahramanımızın olaylara bakış açılarını ve kişiliklerini yakından görmüş oluyoruz. Kitabın anafikri ise önyargılı bir yaklaşımın gerçekleri görmemize engel olduğudur. Kitabın olay örgüsünden bahsetmek gerekirse Sara isimli genç ve şımarık bir kız kuzenin düğünü için İstanbul'dan bir sahil kasabasına gider. Burada yaşadıklarını Nermin isimli İstanbul'daki arkadaşına mektuplar halinde anlatır. Sara bu sahil kasabasında güzelliğiyle ün salmaya başlar. Sık sık eğlenceler düzenlerler. Bu eğlencelerin birine sporcular davet edilir. Bu sporcular arasında kadın düşmanı olarak tanınan sureti balığa benzeyen bir adam da vardır. Bu adamın en yakın arkadaşının ölüm döşeğinde nişanlısının ve arkadaşının bütün yalvarmalarına rağmen birbirleriyle görüştürmediğini ve doktor kimse girmesin dediğini söylerler. Bu adam kadınlar hakkında söylediği düşüncelerle ortamda bulunan kadınların nefretini kazanır. Sara bu adama bir ders vermeye karar verir ve diğer kadınların yardımıyla kendine aşık etmek için türlü planlar kurar. Sara tam emeline ulaşmak üzereyken mektuptan Ziya'nın motosikletle bir yarışa katılıp kaza yaptığını ve öldüğünü öğreniriz. Kitabın birinci kısmı burada biter. İkinci kısımda Ziya'nın Necdet ile tanışma hikayelerini, çirkinliği yüzünden ailesinden hocalarına kadar pek çok kötü söze maruz kaldığını ve akran zorbalığına uğradığını öğreniriz. Ayrıca kadınların kendisini sevmeyeceğini ya da acıyacağını düşünerek kadınlara kapılarını kapar. Ayrıca Necdet'in bir savaşta yüzünün yandığını nişanlısının onu öyle görmesinin iyi olmayacağını düşünerek görüşmelerine izin vermediğini öğreniriz. Ziya Sara'ya aşık olduğunu ama Sara'nın oyununu öğrenmiştir. Bu yüzden üzgün ama Sara'dan da uzak duramamaktır. Bir motor yarışı olduğunu öğrenir ve tereddüt etmezse kaza yapacağını söyler yani bu bir kaza değil intihardır. Burada kitap son bulur. Bu bölüm Ziya'ya karşı tüm ön yargılarımın son bulmasına sebebiyet vermiştir. Bu eserde güzel bir kurgu okuduğumu söyleyebilirim. Dönemle ilgili ipuçlarını yakaladığımı da söyleyebilirim. Fakat dönemle ilgili ipuçları çok geri planda tutulmuştur. Ben kitaba başlarken yazarın özelliklerinden dolayı Milli Mücadele gibi konuların daha ağır basacağını düşünmüştüm. Dersimiz kapsamında kitabı incelemek gerekirse o zamanki kültürü bize anlatan ipuçlarına sahip olan bir eser olduğunu söyleyebiliriz. Milli Edebiyatın en önemli yazarlarından biri olan Reşat Nuri GÜNTEKİN birçok eserinde olduğu gibi dönemin özelliklerini eserine aktarmış ve dönemin dili olmuştur. Öncelikle kitapta ilk dikkatimi çeken ayrıntı farklı kültürler ve taraflarda olan insan gruplarından bahsedilmesiydi. Muhafazakâr kısım ve batıcı kısım olarak insanları gruplamak pek yanlış olmaz. Hatta bu yüzden Sara'nın dayısının kızının düğünü iki farklı kültürü barındırmıştı. Gündüz alaturka olarak adlandırılan gelenek ve göreneklere uygun bir düğün organize edilmişti. Gece ise alafranga olarak ifade batıcı bir düğüne dönüştürülmüştü. Ayrıca Necdet isimli kahramanın abisinin savaşa katılması ve babasının Yunan Muharebesinde şehit olması bizlere Milli Mücadele dönemini ve sonrasını hatırlatmaktadır. Savaşta kâtiplik görevinde bulunup bunun yeterli olmadığını düşünerek bir şeyler yapmak isteyen Necdet cepheye geçmiştir. Necdet bir savaş sırasında yaralanarak şehit düşmüştür. Gözüme çarpan başka bir ayrıntı ise olayların geçtiği mekân olan sahil kasabasının aslında çok zengin bir yer olabileceği söylenmiştir. Olamamasının nedeni ise göçlere bağlanmıştır. Bildiğimiz üzere Milli Mücadele öncesinde Balkanlar'dan Kafkaslardan pek çok insan Anadolu topraklarına göç etmek zorunda kalmıştır. Bunun sonucu olarak Anadolu halkı giderek daha da yoksullaşması romanda dikkatimi çekmektedir. Benim kitaptan yakaladığım ipuçları ve ayrıntılar bunlardı. Kitabın okunmasını arkadaşlarıma tavsiye edebilirim. Bu eser, iyi bir kurgu ve iyi bir üslupla yazılmış bir kitaptır. Bunun yanında güzel bir amaç için yazılmış ve bu amacı çok açık bir dille okuyucusuna söylemektedir. Akıcı anlatımı sayesinde okurken zamanın nasıl geçtiğini anlayamayacağınız bir eserdir. Bir "Çalıkuşu" olmasa da okuyup zaman ayırmaya değer bir eserdir.
Bir Kadın Düşmanı
Bir Kadın DüşmanıReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 20104,095 okunma
·
135 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.