Yitik Gece
Şarabın tortusu kaldı şişenin dibinde
Ekmek dağıldı birdenbire, karpuz çekirdekleri
Ölü hamamböcekleri gibi masanın üstünde
Sarhoş bile olamadık, tükettik de geceyi
Bir horoz öttü, sonra uzun bir sessizlik yine Çöktü yeryüzüne, ayla güneşin kararsızlığından
Melez bir ışık sızdı göğün dilinin altından Bütün renklerin dışında, apayrı bir renk Silkindik bir kez daha bu yitik geceden Uyusak da uyunmaz artık, vakit geç
Güneş dagın sırtına abanarak yekinir şimdi Her şey tamamdı, şarap, mezeler ve dostlar, Şimdi yiten bu geceyi geri getirecek ne var? Bir martı havalandı gögü ikiye bölen
Yaşamı parçalayan, sıkıntıyı bütünleyen
Sayfa 55 - Bilgi Yayınevi