Gönderi

1/10 puan verdi
Bir yakınımızın evinde, masanın üstünde duruyordu. Bir merakla kitabı elime alıp okumaya başladım. Hadis ilmine alakalı olduğum ve bu tarz kitapları evveliyatta okuduğum için zikredilen hadislere ve açıklamalarına az-çok aşinalığım vardı. Yine de bildiğim şeyleri yeniden gözden geçirmek, bilmediklerimi ise öğrenmek amacıyla okumaya devam ettim. Ama daha ilk sayfalar itibariyle karşılaştığım manzara beni hiç şaşırtmadı. Okumayı keserek yarım bıraktım. Bu vaziyet üzerine de bu incelemeyi yapmaya karar verdim. Normal şartlar altında, bilgim dâhilinde, dini kitaplara olumlu yahut olumsuz inceleme yaparken insaf ve idrak süzgecimi hep daha fazla çalıştırmışımdır. Yine aynısını yaparak kitapla ilgili edindiğim kendi izlenimlerimi elimden geldiğince aktarmaya çalışacağım. Lafı uzatmayalım. Kitabın baskı kalitesi, sayfa yapısı gayet güzel. Arapça-Türkçe dağılımı orantılı ve okuyucuyu yormuyor. Vurgulanan hadislere kaynaklarıyla beraber yer veriliyor kitapta. Yer yer imla hataları olsa da okurken okuyucuyu çok rahatsız edecek boyutta değil. Muhtasar hadis usulü ile hadis ilmi hakkında kısa ve açıklayıcı bilgilerle başlayan kitap elli iki bölüm ile anlatmak istediğini okuyucuya aktarmaya çalışıyor. Yazar, birkaç okuma parçası ve günlük hayatla alakalı dualardan sonra sade bir Esma'ül Hüsna tablosuyla kitabı bitiriyor. Kitabın içine ayrıca bir fihrist bulunmuyor. Yazarın her birini "ders" diye nitelendirdiği elli iki bölümde önce o konuyla ilgili Hadis-i Şerif veriliyor, arından da bu hadisin açıklaması ile "ders ve ibretler" adı altında iki kısımla bir takım çözümlemelere, değerlendirmelere giriliyor. Filmin kopma noktası da tam olarak burası. Bu yönüyle kitap akademik olmaktan oldukça uzak. Ev hanımlarının hedef kitlesi olduğunu var sayarsak bile en azından "ilmi bir ağırlık" taşınması kıstası göz önüne tutulabilirdi. Müellifinin eğitim durumunu, dünya görüşünü, kişisel özelliklerini bilemiyorum, tanımam etmem. Buna gerek de yok zaten. Ama sade ve anlaşılır bir üslup ile kitap kaleme almakla köy kahvesi ağzıyla eser vermek aynı şeyler olmasa gerek. Saniyen konu başlığıyla alakası olmayan, konudan kopuk bir anlatımla bir noktaya varılamaz. Hele hele siyasi meselelere girmek, daha doğrusu girmeye cesaret edemeyip kıyısında, köşesinde kıvranmak hiç hoş olmuyor. Yok masonluk, yok üniversitedeki bir yöneticinin türban hakkında söylediği bilmem ne lafı… Bunlara gerek yok, bunların bu tip bir eserde işi de yok. Eğer maksat başat mevzuların yalın bir şekilde okuyucuya aktarılması ise, bu eser bu yönüyle sınıfta kalıyor. Ve okuduğum ilk elli sayfada ve göz attığım diğer sayfalarda da bu konu tamamen bu haliyle devam ediyor. Kitap, yazarın hadislere dayandırarak dikta ettirmeye çalıştığı görüşleri haricine pek besleyici değil. İnceleme yapan bir hanımefendi bu kitabı okuyuculara önermediğini, sebebinin ise “nefse ağır gelen konuların, özellikle yazar açıklamalarının olması” olduğunu söylemiş. Kendi açısından haklı olabilir lakin hadis gibi tartışılması hassas bir ilmin, dini meselelerin, müellifin kesinlik bildirmeyen kendi yorumlarıyla zaman zaman alakasız olarak harmanlaması ve bu manada hadislerin arkasına sığınılması bir kez daha belirteceğim ki hiç hoş olmamış ve maalesef benim de önermeyeceğim eserler arasına girmeyi başarmıştır. Hanımlar için yazılmış başka eserler var mıdır, bilemiyorum ama alternatif olarak Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı yayınların daha yararlı olabileceği kanaatindeyim. Kitabı son sayfasına kadar okumadığım için daha fazla bir şey söylemeyeceğim. Bu kadarının bile idrak edebilen için yeterli olacağı düşüncesindeyim. En doğrusunu Allah bilir. Selam inananların üzerine olsun…
Hanımlar İçin Hadis-i Şerif Dersleri
Hanımlar İçin Hadis-i Şerif DersleriNecmeddin Salihoğlu · Ravza Yayınları · 2016116 okunma
·
199 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.