Gönderi

"...Demek uhuvvet-i imaniye ve vahdet-i İslâmiye sırrıyla,her namaz vaktinde âlem-i İslâm mescidinde milyonlarla efradı bulunan bir cemaatin rabıta-i vahdet itibarıyla ve mânevî radyolar vasıtasıyla Fâtiha’daki 'Âmin' külliyet kesb eder,milyonlarla 'Âmin'ler hükmüne geçebilir." İman kardeşliği,İslam birliği sayesinde Müslümanlar namaz vakitlerinde,âdeta dünya mescidinde bir saf olmuş namaz kılıyorlar ve fatiha duasına hep birlikte amin diyorlar.Müslümanların bu düzenli,ahenkli dua ve ibadet şekli manevi iplerle ya da frekansla birbirine bağlı birbiri ile irtibatlı olduğu izlenimini veriyor. Üstadımız da bu durumu radyo frekansına benzetiyor.Nasıl bir tek radyo istasyonu milyonlarca dinleyiciye aynı frekansla ulaşıp onlara aynı yayını ve aynı heyecanı yaşatıyorsa,Müslümanların namaz programı ile aynı duaya amin demesi de benzer bir durum oluyor. İslam'ın emir ve ibadetleri radyonun frekans ve telleri hükmüne geçip Müslümanları birbirine bağlıyor. Maddi radyoda bir ses milyonlarca ses haline geldiği gibi,manevi radyo hükmündeki namaz ve kalp birliği vasıtasıyla da bir amin bütün namaz kılanların namazları için bir tasdik hükmündedir. [Şualar,On Beşinci Şua, Fatiha-i Şerife'nin Muhtasar Bir Hülasası.]
·
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.